Bugün: 23 Kasım 2024 Cumartesi
Favorilerime Ekle | Künye | Reklam
Ana Sayfa | Yazarlar
Print Al
İmamı Gazali Hazretlerinin Kabri Yaptırılmalı



Büyük İslam Âlimi İmamı Gazali Hazretlerinin İran-Meşhed (Tus)'daki Metruk Kabri Şerifi Acilen Yaptırılmalı... İmamı Gazali Hazretleri “rahmetullahi Teâlâ aleyh”in, asıl ismi Muhammed bin Muhammed Gazali’dir ve İslam âlimlerinin en büyüklerindendir. 450 [m. 1058] senesinde, Iranın Tus yani Meşhed şehrinin Gazâl karyesinde doğmuş, 505 [m. 1111] de orada vefat etmiştir. İçtihadı, Şâfi’î mezhebine uygun, müçtehididir. O kadar çok kitap yazdı ki, ömrüne bölününce, bir güne on sekiz sahife düşmektedir. [484] de Bağdat’ta Nizâmiyye üniversitesine (bu günkü anlamda) rektör, profesör oldu. Hacca gidip gelince, Şam’da profesörlük yaptı. Sonra Nîşâpûrda profesörlüğü zorla kabul etti. Kitapları çok kıymetlidir ve batı dillerine çevrilmiştir. (Eyyühel-veled) kitabı Arapçadır. Bu kitabı, UNESCO tarafından 1951 de Fransızcaya, İngilizceye ve İspanyolcaya tercüme edilerek, basılmışlardır. (Dürret-ül-fâhire) kitabının Arapçadan türkçeye tercümesi, Hakikat Kitapevi tarafından (Kıyâmet ve Âhıret) ismi ile bastırılmıştır.

İmamı Gazali Hazretleri, eski Yunan felsefecilerinin kendi görüşlerine göre söyledikleri sözleri Yunancayı öğrenip, anlayıp, İslamiyet’e göre ortaya koymuştur. O bir filozof değil, İslam âlimi, bir müctehid idi. Felsefecilere göre, ruh cisim değildir. Her ne kadar Mücessime fırkasından olan İbni Teymiyye’de rûh hakkındaki sözlerini, islâm âlimlerinin sözü diye yazarak açıklamaya çalışsa da, İslâm âlimlerine ve İmamı Gazali Hazretlerine göre ruh cisimdir. Üç yüz binden fazla hadîs-i şerîfi râvileriyle ezbere bilen ve Hüccetül-İslâm adıyla meşhur olan İmâm-ı Gazâlî Hazretleri, İslâmın yirmi temel ilmi ile bunların yardımcıları olan müsbet ilimlerde de söz sâhibiydi. Hadis ve Usûl-i Hadîs ilimlerinde ilim deryâsı olan bu büyük âlimin kitaplarında mevdu hadîs var diyerek, İmâm-ı Gazâlî’de eksiklik aramak, ilmin hakîkatını, İslâm âliminin derecesini bilmemektir. Zamânında yaşayan ve sonra gelen âlimler onun kitaplarını senet kabul etmişler ve netîcede İmâm-ı Gazâlî’nin kitaplarını ancak mezhepleri kabul etmeyenlerin dinde reform yapmak için uğraşanların beğenmediklerini bildirmişlerdir. 2021 yılında vefatının 910. yılında yad edilmiştir. Aynı zamanda İhya-ı Ulumiddin adlı çok meşhur ve kıymetli bir kitabı da vardır.

Böylesine büyük bir zat olan İmamı Gazali Hazretlerinin kabrinin Horasan Bölgesinin Tus şehrinde olduğunda bir mutabakat olmakla birlikte, kaynaklarda yine ona ait olduğu söylenen bir diğer kabir de, Tahran’ın 150 kilometre kadar kuzeybatısında bulunan Kazvin’de oluğuna dair de bilgiler de yer alıyor. II. Mahmud Han döneminin şeyhülislamlarından Yasincizade Abdülvehhab Efendi, İran’a sefir tayin edilip yola çıktığında, kendisine Bozoklu Osman Şakir adında bir mütercim de eşlik eder. 1810 tarihinde İstanbul’dan Tahran’a yapılan yolculuğun anlatıldığı, konaklanan kasaba ve şehirlerin resmedildiği Sefaretnâme kitabında 31 adet resim yer alır. Bu resimlerden biri de Kazvin’e aittir ki buranın resmini çizen Bozoklu, Kazvin surlarının dışında yer alan ve İmamı Gazâlî Hazretlerine ait olduğu düşünülen kabri de resimlerinde işler. Günümüzde burası ara bir sokakta kalmıştır. 2013 yılında Kazvin’e giden Prof. Cihan Okuyucu, eseri Cevelannâme’de Kazvin’de İmamı Gazâlî Hazretlerinin türbesini bulmakta çok zorlandığını, çevredeki insanların türbe (makam) hakkında bilgi sahibi olmadıklarını, kabri zor ve bakımsız bulduklarını ifade eder.

Bugün İran’ın eyaletlerinden birini oluşturan “Horasan”. Kelime itibarıyla, güneş anlamına gelen “hur” ile doğan anlamına gelen “âsân” kelimelerinden oluşur ve “güneşin doğduğu yer” anlamına gelir. Burası Türklerin Anadolu’ya ve batıya, göçleri sırasında önemli bir geçiş noktasını da teşkil eder. Horasan denilince akla Meşed, gelir ve buranın yönetim merkezidir. Günümüzde İran, Türkmenistan ve Afganistan sınırları içerisinde bölünmüş olan bu coğrafya, tarihi zengin bir birikime de ev sahipliği yapıyor. Bunların şüphesiz en büyüğünü; Musa Kazım Hazretlerinin oğlu, Muhammed Taki hazretlerinin babası olan, on iki imamın sekizincisi Ali Rızâ Hazretlerinin kabrinin buradadır. İmamı Gazâlî Hazretlerinin isminde yer alan “Tûsî” nisbesi onun bu topraklara ait biri olduğunu göstermetedir.

Bu bölgede İmamı Gazali Hazretlerine nispet edilen iki kabir yeri bulunuyor. Hazreti İmama ait olduğu öne sürülen kabirlerden biri tarihi; Tus şehrinin güneybatısındaki beşinci ve en tanınmış Abbasi halifesi Harun Reşid (766-809) anısına 14. yüzyılda yapılan Haruniye Medresesi'nin bahçesinde yer alıyor. (Bu Medresenin Abbâsî halifesi Hârûnürreşîd tarafından yaptırıldığını da ifade edenler de bulunmaktadır.) Bazı tarihçiler ve gezginler buradaki bahçede bulunan kabrin İmamı Gazali Hazretlerine ait olduğunu belirtiyor. Haruniye Medresesi, İmamı Gazali Hazretlerinin ders vermesi için yaptırıldığı, medrese olarak kullanıldığı ve vefatının ardından da büyük İslam âliminin bu yapının bahçesine defnedildiğine dair de rivayetler nedeniyle Haruniye'yi İmamı Gazali Hazretlerinin türbesi olarak kabul edenler de bulunmaktadır.

İslam Ansiklopedisi’nde Prof. Mustafa Çağrıcı tarafından kaleme alınan makalede, (İmamı) Gazâlî maddesinin yer aldığı 13. cilt, 1996 yılında yayınlanmış ve verilen renkli fotoğraf ile Hârûniyye yapısının İmamı Gazâlî Hazretlerinin kabri olarak gösterilmiştir. Yeni kabrin yerinin 1995 yılında bulunduğu göz önüne alındığında, zaman itibarıyla yeni yerin kayda geçmesi zor ihtimal gözükmektedir.

İkinci kabir yeri ise tarihi Tus şehrinin kuzeydoğusunda 1995 yılında (2007 de olduğunu belirtenler de var) Sefalkan Mezarlığı alanında yapılan arkeolojik kazılarda bulunmuş ve İmamı Gazali Hazretlerinin gerçek kabrinin bu yerde olduğu belirtilerek tabela asılmış. İmamı Gazali Hazretleriyle ilgili çıkan haberlerde, Haruniye`nin avlusundaki yerin anıt mezar olduğunu, yeni bulunan metruk yerin ise İslam âliminin gerçek kabri olduğunu ifade etmişlerdir. İnsanların Hârûniyye Medresesi’nin avlusuna sonradan konulan makam taşını değil de surların dışında kalan boş alanı ziyaret ediyor olması işin en ilginç tarafını oluşturuyor.

Büyük İslam âlimi İmamı Gazali Hazretleri, dünyanın birçok bölgesindeki Müslümanlar tarafından anılırken, İran’ın tarihi Tus şehrinde sonradan bulunan mezar yeri kaderine terk edilmiş durumda. Kabir yerinin yapımında kullanılan tuğlalar ve kerpiçler de buranın eskiden türbe olduğu ve Moğol istilasında yıkıldığı yönündeki görüşü destekliyor. Tûs şehri, Cengiz Han’ın kumandanlarına karşı mukavemet göstermiş, kuvvetle muhtemel 1220 yılında bu topraklara giren Moğollar korkunç bir katliam ve büyük bir yıkım yapmışlardır.
1995 yılında tespit edilen yeni kabir yerinde İmamı Gazali Hazretlerinin, eşi ve çocuklarına (veya kendisi ve talebelerine) ait olduğu kabul edilen 5 kabir bulunuyor.

Yine kaynaklarda; kazı ekibinde yer alan Arkeolog Rajabali Labbaf Khaniki, Meşhed’de 2021 yılında Gazzâlî ile alakalı yapılan bir sempozyumda konuşmuş, kazı çalışmalarıyla alakalı yaptığı konuşmasında türbenin aslının sekizgen, Selçuklu dönemi kümbetleri şeklinde olduğunu tespit ettiklerini belirtmiştir. Tespit edilebildiği kadarıyla buranın İmamı Gazzâlî’nin mezarı olduğu konusunda kesinliğe varacak bir delil mevcuttur. Bu arkeolojik çalışmanın ardından mezar konusundaki fikirler de değişir. Firdevsi Anıt Mezarı Kültür İşleri Müşaviri Seyedi Farokhad, daha önceleri Hârûniyye Medresesi’nin içerisinde bulunduğu söylenilen türbenin, uzun çalışmalar sonucunda burada bulunduğunu ve türbenin koruma altına alındığını ifade eder.

Kabrin bulunmasından sonra; sadece açığa çıkarılan tuğla duvarların göçmemesi için bazı bölümlerin betonla kaplanmasından, türbe kenarlarının tel örgülerle çevrilmesinden, üzerinin yağmur ve güneşten korunmak amacıyla bir tente ile kaplanmasından başka bir şey yapılmamıştır. Bunlarında zaman içinde yıkılıp, kabirlerin bakımsız ve ilgisiz bir şekilde kaderine terk edildiğini görülüyor.
Netice olarak yeni kabirlerin bulunmasından sonra, etrafının tel örgüyle çevrilmesi ve üzerinin yağmur ve güneşten korunmak amacıyla yapılan tentenin de bakımsızlık, ihmal hatta kasıtlı olarak kendi haline bırakılarak yok olması mekânın kaderine terk edildiğini gözler önüne seriyor.

Birçok özenle bakılan türbe ve kabrin bulunduğu İran’da, yetkililerin “çevre düzenlemesinin yapılarak İmamı Gazâlî Hazretlerinin türbesinin ziyaret ve inanç turizmine kazandırılması aciliyet arz etmektedir. Bu durum ne İran’a ne de İran medeniyetine hiç yakışmamaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar;
http://www.hakikatkitabevi.net/book.php?bookCode=001
http://www.hakikatkitabevi.net/book.php?bookCode=004
http://www.rehberansiklopedisi.com/imam-i-gazali/
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/buyuk-islam-alimi-imam-gazalinin-irandaki-metruk-mezar-yeri-sahip-cikilmayi-bekliyor/2450820
https://www.trthaber.com/foto-galeri/imam-gazalinin-mezar-yeri-sahip-cikilmayi-bekliyor/41661/sayfa-12.html
https://www.gzt.com/mecra/gazzlnin-mezari-ilgi-bekliyor-3424638


Mustafa Salih Yazıcı ile iletişim kurmak için e-mail adresi: msyazici@hotmail.com
Yazarın Diğer Yazıları
Kayseri Seyahati
Av. Bahaddin Danış'ın Ardından...
İşsizlik Süreci İçin Tavsiyeler,
Elazığ’ın Manevi Mimarlarından…
Kıbrıs’ın Manevi Mimarları
İş Aramak da Bir İştir
Özgeçmiş Yazmak Ciddi Bir İştir
Kendini Bilmek ve İş Seçimi Üzerine,
Mustafa Salih Yazıcı Kimdir?
İktibas Yazarlar

Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
Şirket Kültürü
Kişisel Gelişim
Liderlik
İş Yönetimi
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri
Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır.