
![]() |
Print Al |
Bu değişim, talep edilecek nitelikli eleman profilinin de değişmesine yol açmakla birlikte, asıl o nitelikteki elemanı yetiştirecek eğitim sistemi ihtiyacını ortaya çıkardı. Ayrıca daha önceleri; bilgiye ulaşmak, öğrenmek ve bilgileri akılda tutmak önem taşırken (ansiklopediler, kitap ve fiziki kütüphaneler), dijitalleşmeyle; doğru bilgiye ulaşma (arama motorları, bilgisayar öğrenmesi veya derin öğrenme yani yapay zekâ, robotlar vb. yollarla), analitik düşünme, problem çözme, işbirliği gibi bilgiye dayanmayan becerileri ön plana çıkmış, akademik becerilerden ayrılmıştır. Öncelikle “Öğrenme Çerçevesi” geliştirilmiştir. Bu çerçeve ile öğrencilerin gelecekteki iş ve yaşamlarında başarılı olmak için gerekli olan; beceri (yetkinlik), bilgi ve deneyimleri tanımlanmaktadır. Temel dersler ve günümüz temaları; temel derslerin arasında; edebiyat, matematik, İngilizce ve diğer dünya dilleri, sanat, ekonomi, bilim, coğrafya, tarih ve yurttaşlık bilgileri bulunmaktadır. Bunlara ek olarak okulların günümüz disiplinler arası temalarını da, bu temel alanların içine yerleştirmeleri gerekmektedir. Bunlar; ekonomi, finans, işletmecilik ve girişimcilik, küresel bilinç, yurttaşlık, sağlık, çevre okuryazarlığı vb. gibi alanlar sayılabilir. Dijital teknoloji çağı artık küresel işgücü piyasaları, yüksek nitelikte insan kaynağı talep etmektedir. Genç girişimciler; tüketicilerin problemlerine çözüm olmak amacıyla hizmet veya ürün geliştiren ve bu işi teknolojik tüm imkânları kullanarak yürüten iş modeli, start up’lar veya büyük bir şirketten ayrılan ve yatırımcıların desteği ile piyasaya giren, yeni küçük şirketler, yani spin off’larda işletme kurmaları, cesaretlendirilmeleri; bir fikri, ticari bir girişime çevirmeleri ön plana çıkmıştır. “STEAM ” ve “SMAC” Kavramları; 21. Yüzyıl ve dijital altyapı değişimi, yeni model sosyal yapılanma; işgücü profilini de değiştirecek bir insan tipi ihtiyacını da ortaya çıkarmıştır. İlk çıkışındaki kadar popülerliği olmasa da, buna göre; • Analitik düşünme, sorgulama ve problem çözme; • Dijital dönüşümü gerçekleştirecek, dijital yetenek düzeyine ve becerilere sahip olmak, Kısaca “STEAM” şeklinde kısaltılan; fen bilimleri (Science), teknoloji (Technology), mühendislik (Engineering) ve matematik (Math) alanlarında bir araya gelerek ortaya çok disiplinli çalışmaların merkezinde algoritma eğitimi ihtiyacı çıkmıştır. Algoritma, yazılım ve donanım eğitiminin; ilköğrenim düzeyi ne kadar indirgenmesi, dijital geleceğin inşaası açısından ve sistemin anlaşılması açısından önem arz etmektedir. Aynı zamanda eğitim de “SMAC” yani sosyal (Social), hareketli (Mobile), (sitelerin) kullanıcı sayısı ölçülebilir olması, (Analytics), dosyaları yedeklemenize, fotoğraf paylaşmanıza ve akıllı telefonunuzdan sayısız uygulamaya erişmenize izin veren bulut bilişim sistemi (Cloud) olarak tanımlayabileceğimiz yeteneklerin eğitimi de, yükselen nitelikli insan kaynağı ve ekosistemin tanımlanması açısından önemli hale gelmiştir. Kısaca; kamusal alanın, iş dünyasının, endüstrinin ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu dijital dönüşümü gerçekleştirmek için insan kaynağında; dijital mesleki yetkinliklerinin (becerilerin) yanı sıra, aşağıdaki beceri davranış kodlarının bulunması lüzumlu hale gelmektedir. Bunlar kısaca; • Proje bazlı çalışma kapasitesi, • İnovatif düşünme kabiliyeti, yenilikçi fikirlerini ticarileştirme, • Sürekli öğrenmeye açık olma, • İletişim ve ilişki kurabilme, esneklik, • İnsanları ve iş ortaklarını anlama konusunda empati yapılabilmesi, • İçgüdüleri kullanma, • Dijital yetenek ve becerileri sahip olması, • Adaptasyon kabiliyeti, • Kendi kendine öğrenme, • Takım oyuncusu olma ve hatta kendi işini kurma, • Kendini bilme ve tanıma. Maddeler halinde özetlenmeye çalışılan bu hususlar, günümüz nitelikli insan kaynağının beceri ve davranış kodlarını oluşturmaktadır. Eğitimde Beklenen Değişimler Bu yüzyılda insan kaynağından beklentilerinin değişmesi sebebiyle, eğitimde de değişim ve dönüşümler yaşanmaktadır. Klasik eğitimden farklı olarak amaç; bilginin toplanması, sorgulanması, analiz edilmesi, uygulanması ve sorunların çözümüne yönelik yeniden yapılandırılması esas olmaktadır. 1- Öğrenci memnuniyetinin merkezi alınması, “insan öğretilmekten hoşlanmaz ama öğrenmekten çok hoşlanır.” Öğrenen organizasyonların eğitim kurumlarının temeli haline getirilmesi, yeni yetenekler kazandırılması, farklı fonksiyonellik ve çok yönlü insan yetiştirilmesi, özellikle talebe ve ihtiyaca yönelik uyumlu olabilecek çok disiplinli modüler, eğitimler söz konusu olacaktır. 2- Üniversitelerde birden fazla alanda yeterlik öne çıkmaktadır. Birbirine benzer veya benzemez alanlarda aynı zamanda eğitimlerin, farklı bakış tarzları edinebilmek için, yürütülmesi söz konusu olmaktadır. 3- Kariyer yönetimi ağırlıklı olarak kişilerin sorumluluğuna girmektedir. Uygulanabilir bilgiye dayalı eğitim modelleri ve artık, liseden itibaren kariyer yönetiminin, okurken ve mezuniyet sonrası bireysel tercihlerle seçilmesi söz konusudur. 4- Liselerin laboratuvarları, atölyeleri, üniversitelerin ar-ge merkezleri; inovasyon merkezleri, girişimcilik kulüpleri, kuluçka merkezleri, tekno parkları proje ve teknoloji transfer ofisleri, sosyal inovasyon girişimci merkezleri gibi oluşumlar ağırlık kazanmıştır. İş dünyası endüstri hizmet ve proje bazlı çalışmaların yanı sıra, kamusal alanda toplumsal fayda sağlamak için yapacakları bilimsel üretimlerin de önem kazanması söz konusudur. 5- Ayrıca yaşam boyu öğrenmeyi eğitimin ana düsturu yapmak, profesyonel girişim sertifikaları programlarının öne çıkmasını sağlamak, yetişkin eğitimine yeniden odaklanmak, gelecekteki istihdamı en üst düzeye çıkarmak için önem taşır. Kültürümüzde “beşikten mezara kadar ilim öğrenmek” terimin bunun tam karşılığıdır. 6- Dijital mecralarda uzaktan öğrenme taleplerin arttığı göz önünde bulundurularak, teknolojik alt yapının iyileştirilmesi de önem taşımaktadır. Eğitimin kalite standartlarını korumak sureti ile işte ve evde akıllı, mobil cihazlar vasıtasıyla birçok yerde eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması mümkün hale gelmiştir. İnternet bant genişlikleri, altyapı açısından önem taşımaktadır. Kendi kültürümüzdeki, “İlim Çin'de de olsa ona tâlip olun” sözünün gerçekleşmesi için zaman ve mesafelerin kalktığı, bilgiye hiç bu kadar kolay ulaşılabilir hale geldiği görülmemiştir. 7- Öğrencilere öğrenmeyi öğretmek, sadece kritik bir beceri değil aynı zamanda; bilgi, becerileri, tavır ve tutumlarını daha etkili bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur. Bilindiği gibi "İlim, müminin yitik (kaybettiği) malıdır, nerede bulursa alır." Hadisi Şerif’tir. 8- Uluslararası iş birliklerinin artması, değişim ortak programlarının oluşturulması, farklı kültür ve deneyimlerini paylaşılması, kültürel zenginlik boyutuyla değerlendirmesi, çok daha fazla önem kazanmıştır. 9- Okul öncesine yatırım yapmak; hem fırsat eşitliğini, hem de sosyal hareketliliği arttıran beceri ve üretkenliği teşvik eden, ekonomik açıdan da verimli politikalardan bir tanesidir. Unutulmamalıdır ki eğitimin kalitesi de çok önemlidir. 10- Okul müfredatlarından yenilenmesi, disiplinler arası olması, yeni eğitimde ekosistemin önemli bir özelliği olacaktır. “Açık bilim ve açık erişim uygulamaları için gereken politika, strateji, mevzuat, standart ve yazılım alt yapıları, açık bilim için araştırma verilerinin yönetimi ve kütüphaneler ile yeni nesil kurumsal arşivler, bu konuda atılması gereken ilk adımlardır. 11- Ölçme ve değerlendirme de, yeni teknolojilerin kullanılması kolaylık sağlayacaktır. Test teknikleri, yerine açık uçlu soruları da kullanmak suretiyle, yeni yetkinlikleri ölçmek daha da kolaylaşacaktır. 12- Öğrenmeyi desteklemek için teknolojiden yararlanmak; bunu merkezi olarak yönetmek ve uygulamalı eğitim ile öğretmenleri aktif hale getirmek çok önemlidir. Pandemi döneminde ülke olarak bunun fayda ve eksikliklerine şahit olduk. Öğretmen ve akademisyenlerin kariyer planlamasında; hayat boyu öğrenme ve performans yönetiminin etkisi arttırmak, 21. yüzyıl yetkinlikleriyle donatmak çok daha ön plana çıkmaktadır. Yeni Nitelikli İnsan Yetiştirme Sistemi Günümüzde değişen nitelikli insan yetiştirme sistemini, genel hatlarıyla üç başlıkta, özetlemek mümkündür. Öğrenme ve inovasyon becerileri (yetkinlikleri); günümüzün gitgide karmaşıklaşan hayat ve iş ortamlarına hazırlıklı olan öğrenciler ile olmayanları birbirinden ayıracak nitelikler oluşmuştur. Bunlar; yenilikçilik ve inovasyon, kritik düşünme ve problem çözme, iletişim ve işbirliği öğrenme becerileri (yetkinlikleridir.) Dijital okuryazarlık becerileri (enformasyon-bilgi, medya ve teknoloji yetkinlikleri); günümüzde teknoloji ve medya tarafından yönlendirilen bir ortamda yaşıyoruz. Bu ortamın özellikleri; bilginin bolluğu, teknoloji ürünlerinde hızlı değişim ve işbirliği sayesinde şimdiye kadar görülmemiş boyutlarda bireysel katkılarda bulunabilme potansiyeli taşımasıdır. Çalışanlar birçok fonksiyonel ve kritik düşünme yetkinliklerine sahip olmalılar: bilgi okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, bilişim ve iletişim teknolojileri okuryazarlığı bunların başında sayılabilirler. Kariyer ve hayat becerileri; günümüzün hayat ve iş ortamları, içerik bilgisi ve düşünme yeteneğinden çok daha fazlasını gerektiriyor. Küresel rekabetin hâkim olduğu bilişim çağının karmaşık yaşam ve çalışma ortamlarında başarılı olabilmek için, öğrencilerin yaşam ve kariyer becerilerine (yetkinliklerine) odaklanıp kendilerini geliştirmeleri bekleniyor. Esneklik ve uyum sağlayabilirlik, inisiyatif alma ve girişimcilik, sosyal ve kültürlerarası yetkinlikler, üretkenlik ve hesap verebilirlik, liderlik ve sorumluluk gibi. Dijital iletişim çağı bir yandan yeni eğitim fırsatları sağlarken, aynı zamanda yeni zorlukları da beraberinde getirmektedir. Günümüzde ve gelecekte; değişim, esneklik, geçicilik ve uyum sağlama gibi beceriler öne çıkmaktadır. Yetkinlik olarak insanlara verilmeye çalışılan bir sistem içinde “vahiye” dayalı ehlisünnet bir din anlayışını, sağlıklı bir şekilde vermek için ciddi gayret göstermek gerekmektedir. Topluluklar insan fıtratına uygun olup olmadığına bakılmaksızın, birçok durum, pozisyon (olgu), algıyla yönetilmeye ve yönlendirilmeye çalışılıyor. Bu da sık sık “hakikat krizlerine” yol açmaktadır. İnsani değerleri zayıf veya olmayan bir dünyada; ahlaki değerleri, hele de İslami değerleri yerleştirmek, uygulamaya koymak, ülke bazında artık mümkün olmamakla birlikte, İslamiyet’i, aile ve küçük topluluklar içinde korumak ve gelecek nesillere aktarmak, ciddi gayret ve himmet gerektirmektedir. Değerlerimize göre doğru bilgiye ulaşmak için, iman ve amel bilgilerini ilmihal kitaplarından ve ahlaki değerleri de kadim kaynaklardan öğrenerek, teknoloji ve dijitalleşmenin getirdikleri ve getirecekleri problemleri de doğru okuyup, Müslüman fıtratını korumaya çalışmak gerekmektedir. Modernite ve yenidünya düzeni, insan için kendi başarı kriterlerini sunmaktadır. Bunlarda; güç, para, pozisyon (mevki) odaklı, ağırlıklı olarak geçici dünya merkezlidir. Manevi tarafı olan konular olsa bile onlarda ezoterik (gizemli), sapkın, unsurlar taşımaktadırlar. İnanan insaflı Müslümanlar, teknolojiyi araç olarak iyi kullanmayı öğrenerek, meydana çıkabilecek küfür ve bidat durumları ve uygulamalarını da, fitne çıkarmadan önleme gayreti içinde olmak olmalıdırlar. Bu mümkün olmazsa da, kendimizi ve etki alanımızdakileri olumsuzluklardan korumamız gerekmektedir. Bu husus sanırım; iyi niyet, dua, güçlü bir gayret ve himmet gerektirmektedir. Yararlanılan Kaynaklar: 1. https://tr.wikipedia.org/wiki/21._y%C3%BCzy%C4%B1l_becerileri 2. Abay, Dr. Muhsin Sahip Olmaktan Kul Olmaya, Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 2022. 3. Parlak, Bekir, DİJİTAL ÇAĞDA EĞİTİM: OLANAKLAR VE UYGULAMALAR ÜZERİNE BİR ANALİZ, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Y.2017, C.22, Kayfor15 Özel Sayısı, s.1741-1759. * * Prof. Dr., Uludağ Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, bepar@uludag.edu.tr . https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1019075 Not: Bu yazı İstanbul İslami İlimler Akademisi Ocak 2025 sayısında yayınlanmıştır |
Kaynak: Mustafa Salih Yazıcı , Link : #
Anahtar Kelimeler: