Bugün: 4 Ocak 2025 Cumartesi
Favorilerime Ekle | Künye | Reklam
Ana Sayfa | Liderlik
Print Al

Erteleme Kavramı ve Ertelemeden Kurtulma Üzerine…

21 Aralık 2024 Cumartesi::

Ertelemek (Procrastination), belirli bir zamanda yapılması planlanan işlerin geciktirilmesi durumuna denir. Bu durumda neyi, niçin ertelediğinize veya yerine hangi işi yaptığınıza bakmak gerekir.
1- Erteleme; önceliği az olan bir işi, fazla olanın önüne koymaksa, bu anlamlı bir davranıştır. Eskiler buna “ehemmi mühimme tercih etmek” de derler. Bu rasyonel bir ertelemedir.

Yazı Boyutu : A A A A

2- Acil olmayan önemli bir işi, daha iyi yapmak, karar vermek için, ertelemek normal sayılabilir.
3- Planladığınız veya planlamadığınız, önemsiz ve acil olmayan bir iş de, ertelenebilir.
4- Önemsiz ve acil olmayan bir iş motivasyon azlığı sebebiyle, insanın üşenmesi sonucu son dakika da yapılabilir, bu da kabul edilebilir düzey sayılabilir.

Ancak! Özellikle önemli ve acil bir işi veya kararı çeşitli bahanelerle ertelenip yapılmaması birçok sıkıntıya sebep olabilir. Buna; erteleme hastalığı ya da üşenme hastalığı denebilir ki “hastalık olmazsa da kötü bir tutumdur.” Hatta yapılmaması bir yana, işlerin son anda yapılması bile, çoğu zaman hayatı ve kişiyi olumsuz yönde etkiler. Bu bile genellikle negatif bir davranış olarak görülür. İnsanın güvenilmez olarak görülmesine de yol açar.

Bu kavramı sadece bir işi geciktirmek ya da bir görevden kaçınmak olarak ele alamayız, çünkü bu aynı zamanda üretkenliğimizi, verimliliğimizi düşüren irrasyonel bir davranış biçimidir. Bu tür davranışlar ergenlikte, 20'li yaşlardan sonra artmakta ancak yaş ilerledikçe azalmaktadır.

Erteleme davranışı tek bir boyuttan (yapıdan) oluşmaz. Bunlar, zihni (bilişsel) ve duygusal boyutlarından oluşur. Hepimiz sorumluluk ya da görevlerimizi zaman zaman erteleyebiliyoruz. Bu durum normal ve genel bir olgudur, aslında neden ortaya çıktığı ve bu konuda neler yapabileceğini ele almak çok daha önemlidir.

Planladığımız davranışları niçin erteleyip yaptığımıza bakacak olursak, bu durumu dört kategoride açıklayabiliriz. Bunlar: beklenti, değer, zaman ve işi yapma motivasyonuna bağlı olarak açıklanabilir.

1- Yapılacak işin karşılığında ortaya çıkacak faydanın, beklentimizi karşılamayacağı kanaati varsa, yani “attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değmeyecekse…”
2- Eğer görev birey için yeterli değere sahip değilse veya birey görevi tamamladıktan sonra ulaşmaya çalıştıkları değeri elde edemeyeceğine inanıyorsa,
3- Bu değer zaman açısından çok uzaksa veya
4- Kişi hazza hemen kavuşmaya yönelik yeterli motivasyon içinde değilse erteleme eğiliminde olabilir.
Olaya daha çok neleri ertelediğimiz açısından baktığımızda; genel olarak erteleme türlerini 4 ana başlık altında toplamak mümkündür.
1- En çok bilinen erteleme türü, eğitim hayatındaki ertelemelerdir. Bunlar, öğrencilerin yerine getirmek zorunda olduğu işleri ve görevlerini geciktirmesi veya son dakikaya bırakılması anlamına gelmektedir. Telafi edilmezlerse sonuçta; düşük not alma, derslerden kalma ve nihayet okuldan atılmaya kadar giden sıkıntılara sebep olmaktadır.
2- Rutin işlerde de erteleme alışkanlıkları olabilir. Bu günlük işleri programlamada zorlanma ve günlük yapılması gereken işleri erteleme anlamına gelmektedir. Rutin el yüz yıkamamaktan, dişleri fırçalamamaya, telefonu şarjını yapmamaya kadar varabilir.
3- Sık görülen erteleme türlerinden biri de, karar vermeyi ertelemedir. Özellikle çatışma durumlarında veya birden fazla tercihle karşı karşıya gelindiğinde karşılaşılır.
4- Sıkıntıya, huzursuzluğa, kaygıya neden olan, genelde de kişinin isteği dışında gelişen ve kişi tarafından mantık dışı olarak değerlendirilen kompulsif (zorlayıcı erteleme) de denilen bir türü de vardır. Bu tür ertelemede kişi hem karar vermeyi, hem de yapması gereken işleri geciktirir.
Ertelemeyi birçok sebep yüzünden yapabiliriz. Bunlar;
1- Başarısızlık korkusu,
2- İmtihan (sınav) kaygısı,
3- Özgüven düşüklüğü,
4- Öğrenilmiş çaresizlik,
5- Mükemmeliyetçilik,
6- Planlama eksikliği (Öz düzenleme - tertip düzen yetersizliği),
7- Zaman yönetimini iyi yapamamak,
8- Yapılan iş veya görevden hoşlanmamak,
9- İsteksizlik ve motivasyon yetersizliği,
10- Kısa dönemli keyif almamak (canı istememek),
Ertelemeyle başa çıkmak, asıl can alıcı noktadır. Ertelemenin üstesinden gelmek için öncelikle buna neden olan faktörleri ele almak faydalı olacaktır. Yapılacak ilk şey, kendi alışkanlıklarımızı inceleyerek neden ertelediğimizi anlamaya çalışmak olmalıdır. Bunun için;
• Ertelediğimiz belli başlı konular var mı?
• En çok neleri ertelemeye meyilliyiz?
• Ertelemeye meyilli olduğumuz konuyla ilgili düşünce kalıplarımız neler?
• Erteleme, sorunlarla bir başa çıkma mekanizması olarak da karşımıza çıkabilir. Bunu tespit edebilirsek çözüm bulmak da kolaylaşır.
Eğer kendi çalışma ve görev tamamlama alışkanlıklarımızla ilgili daha açık ve net bir görüşe sahip olursak, onları değiştirmek için şansımız yükselecektir. Ertelemeye başvurmamıza yol açan yaygın sebepler ve onlarla nasıl mücadele edeceğimizle ilgili bazı ipuçlarını ele almaya çalışırsak;
1. Mükemmeliyetçilik, gibi bir eğiliminiz varsa durum ve şartlara dikkat etmek gerekmektedir. Unutmayalım ki; "en iyi, iyinin düşmanıdır," “atı alan Üsküdar’ı geçti” gibi sözler fırsatları kaçırmanın habercileridir. Şartları iyi analiz edip durumu değerlendirmek iyi bir çözüm olabilir.
2. Görevden hoşlanmama, değerlendirilme kaygısı ve özgüven eksikliği gibi aşılması gereken problemler olabilir.
3. Büyük görevlerin ağırlığı altında eziliyorsanız; onu daha küçük alt görevlere bölmek size yardımcı olabilir. Birçok kişi; bir projeyi ya da görevi hakkıyla yerine getiremeyeceklerinden endişe ettikleri için ya da başarısız olmaktan korktukları için ertelemeye başvurur.
4. Öncelikle hedef belirleyin: ilk adım, net bir hedef belirlemektir. Ne yapmak istediğinizi açıkça tanımlayarak, kendinizi daha motive hissedersiniz. Hedefinizi belirlerken; belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamana uygun hedefler koymayı unutmayın.
5. Zaman yönetimi, kontrolü üzerinde çalışılmalıdır. Bunun için kısa hedefler belirleyip onları gerçekçi zamanlara yaymak etkili olabilir. Zamanı iyi yönetmek, işleri son dakikaya bırakma ihtimalini azaltır.
6. Çoğumuz günün belirli saatlerinde daha üretken olma eğilimindeyizdir. Üretken olduğumuz saatleri bilir ve sorumluluklarımızı bu akış içerisinde planlarsak bu durumu fırsata çevirmiş oluruz. Ayrıca belirli görevleri belirli saatlerde tamamlamak bizler için daha kolay olabilir. Bunları keşfetmek ve günümüzü buna göre planlamak verimliliğimizi arttırarak ertelemeyi ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır. Bizim için zor görünen bir işi, yorgun ya da stresli bir zamanımızda tamamlamayı hedeflememek, akıllıca olacaktır.
7. Çalışmanın bizim için zor olduğu bir günse; biraz mola vermeyi düşünebiliriz. Verimli çalışan insanların bile görevleri tamamlamakta zorlandıkları günler vardır. Bu durgunluk zamanlarını; uyku, egzersiz, beslenme, eğlenceli ya da iş dışı aktivitelere zaman ayırarak değerlendirebiliriz. Söz konusu görev, o gün kesinlikle tamamlanması gereken bir görevse, yine aynı stratejiyi daha küçük ölçüde uygulayabiliriz. Dışarı çıkıp kısa bir yürüyüş yapmak ya da beş dakikalığına hava almak gibi. Bu küçük molalar o anlarda kayıp gibi görünse de aslında üretkenliğimizi arttırarak, işlerin daha kısa sürede tamamlanmasına hizmet edebilir.
8. İnsanın bir işte kendisini yetersiz ve başarısız hissetmesi de söz konusu olabilir. Destek alma, yapıp başarılı olanlarla görüşmek, bizi cesaretlendirecektir. Büyük bir görevi tamamlamak için onu kendimize, inancımızı ve öz-yeterlilik duygumuzu hissedebileceğimiz daha küçük ve yönetilebilir parçalara bölmeyi deneyebiliriz. Örneğin, bir proje üzerinde çalışıyorsak, her gün belirli bir süre ayırarak belli bir kısmını bitirmeyi hedefleyebilirsiniz.
9. Eğer bir işi haz duygusuna hemen ulaşamayacağınız için erteleme eğilimindeyseniz; kendimizi yol boyunca haz verecek küçük ödüller koyarak tatmin edebiliriz. Örneğin bazı insanlar bir projeyi son teslim tarihinden hemen önce olmadığı sürece önemli ya da ödüllendirici olarak görmekte zorlanabilirler. Sık sık başvurduğumuz sapma aktivitelerini dahi aslında planlayabiliriz. Yeni bir dil öğrenmek, üniversite imtihanı gibi uzun soluklu, motivasyonu sürekli yüksek tutmakta zorluk olan işlerde bu tür yöntemler kullanılabilir.
10. Erteleme, genellikle odaklanmayla da ilişkili de olabilir. Telefonumuza gelen bildirimler, sosyal medya, televizyon gibi unsurlar işimize odaklanmamızı engelleyebilir. Bu nedenle, çalışma zamanlarınızda bu tür unsurları en aza indirgemek veya uzaklaştırmak, verimliliğinizi artırabilir.
Dikkatiniz kolay dağılıyorsa; çalıştığınız ortamda dikkatinizi dağıtabilecek nesneleri ortadan kaldırmaya çalışabilirsiniz. Örneğin cep telefonunuzu başka bir odaya koyabilir ya da bilgisayar ekranınızdaki gereksiz sekmeleri kapatabilirsiniz. Ayrıca dikkat dağınıklığını engellemek için aynı anda birden fazla görevi yerine getirmeye çalışmamak da önemlidir.
Bir görevi bitirdikten sonra bir sonraki göreve hemen başlamayıp biraz durup nefes almak, belki biraz dolaşmak, başarmanın hazzını yaşamak, bir sonraki görevden önce tazelenmemizi sağlayarak, onu yapmaya daha motive başlamamızı sağlayabilir.
11. Sosyal medyada vakit geçirmek, masanızı toplamak gibi acil ve önemli olmayan aktivitelere küçük görevlerin arasındaki boşluklarda ayırabiliriz. Belirli bir görev ya da sorumluluğu yaptıktan sonra, bunu neden yaptığımızı ve bizim için neden önemli olduğunu düşünmek için yeterince zaman ayırmak da faydalı olacaktır.
12. Olumsuz konuşmalarınızı değiştirin: ertelemenin arkasındaki büyük etkenlerden biridir. "Yapamam", "zaten çok geç", "yarın yaparım" gibi düşünceler yerine, olumlu ve motive edici içsel konuşmalar yapın. "Başarabilirim", "şimdi başlayabilirim" gibi ifadelerle kendinizi güçlendirin.

Eskiler “yarın yaparım diyen ziyandadır” derler. (Helekel müsevvifûn) yani (Sonra yaparım diyenler helâk oldu.) demişlerdir. Kendi gayretleriniz ve çevrenizden aldığınız destekler yetersiz kalıyorsa; profesyonel destekler de düşünülebilir. Koçluk, mentörlük, terapi bunlardan bazılarıdır.
Erteleme davranışıyla baş edebilmek için kişinin kendisini iyi tanıması gerekmektedir. Kendisi ile ilgili başarısız hissetme ve mükemmeliyetçi olma gibi özelliklerini düşünüp, belirli düşünce ve davranış değişimlerinde bulunması gerekmektedir. Zaman yönetimi, hedef küçültme gibi teknikler ile kendi kendine aşılamayan durumlarda ise yardım almaya, yani terapiye veya tedaviye gitmek süreci hızlandıracak ve kolaylaştıracaktır. Umuyoruz ki bu yöntemler erteleme döngüsünü kırmak için size yardımcı olur!

Sonuç olarak; üretkenliğinizi ve verimliliğinizi düşüren, insanı mahcup durumlara sokan “ertelemeyi yenmek” zor olabilir, ancak sürekli çaba ve kararlılıkla başarılabilir. Bu ipuçlarını deneyerek ertelemeyi hayatınızdan çıkarabilir ve daha anlamlı ve başarılı bir geleceğe adım atabilirsiniz.
Kolay gelsin…

Kaynaklar;
https://www.hiwellapp.com/blog/erteleme-dongusunu-kirmak#:~:text=Rutin%20i%C5%9Flerdeerteleme%20ise%20g%C3%BCnl%C3%BCk%20i%C5%9Fleri,geciktirilmesine%20karar%20vermeyi%20erteleme%20denir.


Kaynak: Mustafa Salih Yazıcı , Link : #

Anahtar Kelimeler:

Yorumlar
Yorumlarınızı yazmak için tıklayın>>
Bu haber için henüz yorum yapılmamış.
Bu Kategorideki Diğer Haberler
İktibas Yazarlar

Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
Şirket Kültürü
Kişisel Gelişim
Liderlik
İş Yönetimi
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri
Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır.