Ana Sayfa | Yazarlar
 |
Print Al |
Herkesin farklı bir iş arama, bulma veya bulamama süreci olsa da; iş aramak da bir iştir, süreç gerektirir ve modern dünyada iletişim boyutuyla da oldukça karmaşıktır. Kimisi bu süreci pek yaşamadan, bir yakınının haber vermesiyle işe başlarken, kimisi de önceden kendisi için hazırlanmış pozisyonu doldurur. Ancak, iş arama sürecini kolay atlatan az sayıda nasipli kişi haricinde; özellikle eğitim almış birçok kimse için; bu dönem kaygı dolu, maddi sıkıntılar çekilebilen, ne kadar devam edeceği bilinmeyen ve neticede nerede mutlu sonlanacağı pek de açık olmayan bir süreçtir.
İnsanlar iş dünyasıyla, öğrenim hayatları sırasında veya tamamladıktan sonra tanışır. Etrafındaki çalışan yakınlarından dolayı, böyle bir konudan zaten haberdardır. Hatta öğretim hayatından sonra; meslek ve uzmanlığa yönelik eğitimler, kurslar aynı zamanda iş hayatına hazırlık olarak da tanımlanabilir.
Eğitimini tamamlayan ya da mevcut işinden ayrılanların yapacakları ilk husus, eğitimini aldıkları ya da ayrıldıkları iş kolunda, iş arayışına girip girmeyeceklerine karar vermeleridir. Genel olarak ülke şartları içinde “bulunan iş en iyi iş” olduğu anlayışı yaygın olsa da, en azından “gideceği limanı bilmeyen gemiye hiçbir rüzgâr fayda etmez” sözü gereği bir durum değerlendirmesi yapılmasında fayda vardır.
Yeni mezun olmayıp da, daha önce çalıştığınız bir işten ayrıldınız veya çıkarıldıysanız, fazla vakit kaybetmeden, ayrılma sebeplerinizi kısaca gözden geçirip, geçmişe takılmadan bundan sonraki hayatınıza bakmaya çalışınız. Eski işyeri ve kişilerle ilgili olumsuz psikolojiye mümkünse girmeyin, girdinizse de bir an önce kendinizi kurtarmaya çalışın, çünkü hayat hızla devam ediyor. Bu arada bulunduğunuz durumun alan değiştirmek, farklı bir hayat için yeni bir fırsat olabileceğini de düşünebilirsiniz. Ancak tabir yerindeyse demir çarıklarınızı giyin ve moralinizi bozmadan uzunca bir sürece kendinizi, ailenizi ve çevrenizi hazırlamaya çalışın.
Herkesin “çalışılacak iş” ten beklentileri farklı olmakla birlikte, üç temel nokta üzerinde durulması faydalıdır. Birinci husus; insanın çalışacağı sektör ile kurum, kendi kültürüne, dünya görüşüne ve inançlarına uygun olmalıdır. İkincisi, yapacağı iş; sevdiği, yakınlık duyduğu, yaparken heyecanlandığı bir alanda olmalıdır. Son olarak da alternatifi varsa; işin maddi, fiziki ve sosyal imkânları değerlendirilmelidir. Bunun için eskilerin “istişare” dediği, önce yakınlarıyla, tecrübeli kimselerle ve mümkünse uzmanlarla iletişim kurarak karar verilmelidir. İş arama sürecinde en kritik nokta burasıdır. Burada verilen uygun ve isabetli bir karar, bundan sonraki süreci doğrudan etkiler. Bu kararı verirken insanın; kendi eğitim altyapısını, yeteneklerini, yetkinliklerini, ailesinin pozisyonunu, çalışma yerini, sektörün ve ülkenin durumu gibi birçok parametreyi göz önüne alarak değerlendirmesi çok faydalı olacaktır. Burada çeşitli nedenlerden dolayı seçimin, tek bir alternatife veya birkaç alternatife düşürülmesinde fayda vardır. Hatta çoğu zaman birkaç alternatif olması iş bulma süresini kısaltabilir. Ancak hedefin birden fazla olması, tek bir hedefe odaklanıp başarılı olma ihtimalini azaltacağı da göz ardı edilmemelidir.
İş arama sürecinde temel hareket noktaları belirlendikten sonra süreçte; dışa açılım, iletişimin yoğun bir şekilde kullanılacağı bir aşamaya geçilir. İş ile ilk iletişim kurmanın farklı yolları olmakla birlikte en önemlileri; internetten iş arama siteleri, sosyal medya, Linkedln, gazete ilanları ve benzeri mecralardır. İlanların verilme yerleri, büyüklükleri, hazırlanışındaki estetik yaklaşım, müracaatlara geri bildirimleri de dâhil olmak üzere, detayda hepsi belirli anlamlar taşır. Pozisyonun değeri, firmanın kurumsal olması ve pozisyonun doldurulmasındaki aciliyet, ilanın özelliklerini etkileyen faktörlerdendir. İnsan kaynakları firmaları ve kurum web siteleri de, iş ile iletişim kurma yerleridir.
Kurumsal başvuruların yanı sıra, sizlere yardımcı olacak yakınlarınızdan başlayarak; ilk aşamada tanıdık, komşu, eski okul ve iş arkadaşları, staj yapılan yerler veya eski işyerlerinizden tanıdıklarınız, değişik sebeplerle daha önceden iletişiminiz olan herkes, sizin potansiyel iş bulma kaynağınız olarak düşünülebilir. Buna üye olduğunuz kulüpler, dernekler, oy verdiğiniz parti mensupları, şehrinizin siyasetçileri ve milletvekilleri de dâhildir. Buna ağ, şebeke (Network) de denmektedir. Kuşkusuz bu saydığımız her kanalın sizi yakinen tanıyıp referans olmasını beklememek gerekir. Bunları, iletişim kurulacak birçok kişinin olabileceğini, fikir vermek, araştırma yapmak, bilgi almak gibi, sizin için bu aşamada stratejik olabilecek konularda yardımcı olabileceklerin bulunduğuna işaret etmek için sıraladık.
İş arama süreci; ekonominin durumu, aradığınız pozisyonun niteliği, kişilik özellikleriniz, bulunduğunuz coğrafi durum, gibi birçok faktöre bağlı olarak uzayabilir. Devletin on aya kadar işsizlik maaşı verdiği dikkate alınırsa, bu süreç bir yılı bulabilir. Hele iş konusunda seçici davranıyorsanız bu zaman daha da uzayabilir.
Bu süreçte en kritik konulardan birisi mali yeterliliktir. Yeni mezunların aile tarafından desteklenme süreçlerini uzatmaları daha kolay gözükse de, çalışma hayatına ara verenlerin durumları çoğu zaman daha kritiktir. Çünkü zor oyunu bozabilmektedir. Daha iyi bir iş ihtimali için sabır mı, yoksa bir an önce bulunanla yetinmek mi kararı gerekebilir. Tüketim toplumu formatı dışına bir az çıkıp, “ak akçe kara gün içindir” sözü gereği bir şeyler biriktirdiyseniz, biraz daha rahatsınız demektir.
İşsizlikte olumlu psikoloji her şeydir. Her zaman farklı durumlar olmakla birlikte; bu süreçte eş ve yakınlarınızdan maddi-manevi yardım istemekten çekinmeyin. Hatta günlük hayatınızda karşılaşacağınız moral bozucu faktörleri mümkünse temizlesinler, mümkün değilse, abartmadan olumlu bir şekilde bildirsinler.
Neticede iş arama sürecinizi; moralinizi ve iş disiplininizi bozmadan, bu dönemi bir fırsat olarak da görmeye çalışarak, kendinizi ve etrafınızdakileri fazla yıpratmadan, iyi bir şekilde yönetip, arzu ettiğiniz hayırlı yeni bir iş sahibi olarak tamamlamanız dileğiyle...
Mustafa Salih Yazıcı ile iletişim kurmak için e-mail adresi: msyazici@hotmail.com
Yazarın Diğer Yazıları
İktibas Yazarlar
Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
.jpg)
Şirket Kültürü
.jpg)
Kişisel Gelişim
.jpg)
Liderlik
.jpg)
İş Yönetimi
.jpg)
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
.jpg)
.jpg)
|
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri     Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır. |