Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Vergi yükü açısından en düşük 6. ülke konumundayız. Aslında algılandığı gibi Türkiye'deki vergi yükü o kadar yüksek değil'' dedi
Kahramanmaraş Vergi Dairesi Başkanlığı, Kahramanmaraş Sanayi ve Ticaret Odası, Kahramanmaraş Sanayici ve İşadamları Derneği tarafından düzenlenen ''Vergi Rekortmenleri Ödülleri'' töreni, Kahramanmaraş Ramada Hotel'de gerçekleştirildi.
Şimşek, törendeki konuşmasında, vergi ödeyerek ödül almaya hak kazanan ''kahraman'' mükellefleri kutladı. Kahramanmaraş'ın son yıllarda ''Anadolu kaplanı'' olarak çok dinamik hızla geliştiğini ve ülkemizin yükselişine önemli katkılarda bulunduğunu vurgulayan Şimşek, Kahramanmaraş'ın Kurtuluş Savaşı'nda da bu iradeyi gösterdiğini ve İstiklal Madalyası sahibi tek il olduğunu ifade etti.
Kentin 2002 yılında 110 milyon dolar olan ihracatının 712 milyon dolara ulaştığına işaret eden Şimşek, şunları söyledi:
''İnanıyorum ki, yakında 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan illerimizden birisi konumuna gelecek. Son yıllardaki performansı Türkiye'nin güçlü performansına oranla çok daha iyi. Geçen yıl 850'den fazla yeni şirket kurulmuş. Büyük bir dinamizm var. Vergi gelirlerinde de son yıllarda büyük mesafe kat edilmiş. Kahramanmaraş'ta 2002 yılında 146 milyon lira vergi geliri elde edilirken, geçtiğimiz sene 656 milyon liraya çıkmış. ''
Bakan Şimşek, vergiye konu ekonomik faaliyeti ortaya çıkartan sanayicilerin büyük bir saygıyı hak ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
''Tabii ki, 75 milyonun hakkı olan vergiyi toplayacağız. Ama bizim bütün amacımız; istihdamı desteklemek, üretimi desteklemek, ihracatı desteklemek, yüksek katma değeri desteklemek ve buradaki iş adamlarımızın önünü açmaktır. Ben her zaman üst düzey maliye bürokratlarımıza şunu söylüyorum; bizim varlık sebebimiz budur. Biz, sizin önünüzü açmakla mükellefiyiz. O nedenle gerek mevzuatımızın basitleştirilmesi gerek mevzuattaki gri alanların sıfırlanması konularında gereken hassasiyeti gösteriyoruz.''
''Türkiye vergi yükü açısından en düşük 6. ülke konumunda''
''Türkiye'de vergiler yüksek'' algısı olduğunu, bu algıyı besleyen birkaç tane doğru gözlem de olduğunu, ama bunun genel itibariyle doğru mu, yanlış mı olduğuna bakmak gerektiğini ifade eden Şimşek, 2010 yılında OECD'de 34 tane ülke olduğunu ve ortalama vergi yükünün yüzde 34 civarında olduğunu, Türkiye'de vergi yükünün ise yüzde 26 olduğunu bildirdi.
Şimşek, ''Vergi yükü açısından en düşük 6. ülke konumundayız. Aslında algılandığı gibi Türkiye'deki vergi yükü o kadar yüksek değil'' dedi.
Gelir ve kazançlar üzerindeki vergi bakımından da OECD ülkelerinin ortalamasının yarısı kadar vergi yükümüz olduğunu belirten Şimşek, dolaylı vergiler konusunda sorun olduğunu ve bu oranın OECD ortalamasının biraz üzerinde olduğunu, zaten ''vergiler yüksek'' algısının buradan kaynaklandığını kaydetti. Dolaylı vergilerin toplam vergilere oranının yüzde 47,9 olduğunu bildiren Şimşek, ''Sorun şurada; bizim toplam vergi yükü yüksek olmadığına göre o zaman doğrudan vergi yükümüz düşük. Bizim önümüzdeki döneme ilişkin en büyük hedefimiz vergi tabanını genişletmek, vergiyi tabana yaymak, vergi oranlarını artırmadan vergi gelirlerini artırmak, daha çok kişiden daha makul düzeyde vergi toplamamız'' şeklinde konuştu.
AK Parti hükümeti döneminde vergilerin ciddi oranda indirildiğini,Kurumlar Vergisi'ni yüzde 20'ye ve en yüksek Gelir Vergisi'ni yüzde 35'e düşürdüklerini anlatan Bakan Şimşek, asgari ücret konusunda çok önemli düzenlemeler yaptıklarını söyledi. Zaman zaman konuşulan ''vergiyi çalışanlar ödüyor'' konusuna değinen Şimşek, ''Tabii ki herkes ödeyecek ama resme bakınca, Türkiye'de 6,5 milyon civarında asgari ücretli var. Asgari ücret üzerinden 2002 yılında yüzde 12,8 vergi alınıyordu, şimdi yüzde sıfır ile yüzde 5,3 arasında alıyoruz'' dedi
''Akaryakıt ürünleri üzerindeki ÖTV, 2009'un sonundan bu yana 1 kuruş artmamıştır''
Ortalama ücret üzerindeki vergi yükünün yüksek olduğunu, 2002 yılında Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında ortalama ücret üzerinden en yüksek vergi ve prim yüküne sahip olduğunu, AK Parti hükümetleri döneminde bu oranı yüzde 35,9'a düşürdüklerini ama daha kat etmeleri gereken mesafe olduğunu kaydeden Şimşek, şöyle dedi:
''Maliye olarak bizim bütün derdimiz; memlekette daha çok istihdam olsun, daha çok ihracat olsun, rekabet gücümüz artsın. Dolayısıyla verginin hala biraz yüksek olduğunu iddia edeceğimiz bir alan var; o da ortalama ücret üzerindeki nispeten yüksek.''
Vergi yükü yüksek algısının nereden kaynaklandığını anlatmaya devam eden Bakan Şimşek, ''KDV ve ÖTV'' oranlarının yüksek olduğu eleştirilerine değindi.
AK Parti hükümetleri döneminde tekstil, turizm, sağlık, eğitim gibi sektörlerde KDV'yi yüzde 18'de yüzde 8'e indirdiklerine, bazı gıda maddelerinde yüzde 8'den yüzde 1'e indirdiklerine dikkati çeken Şimşek, '''Aslında Türkiye'deki efektif KDV oranı yüzde 14,4. Avrupa Birliği ortalaması ise yüzde 20,7 ve kriz döneminde de Avrupa'da KDV oranları epey yükseldi'' dedi.
Sorunun, akaryakıt ürünlerinde olduğunu ve Türkiye'de akaryakıt ürünlerine verginin yüksek olduğunu belirten Şimşek, 2002 yılında Maliye Bakanlığı'nın ödenen her 100 liralık benzin parasının 70 lirasını alırken, bugün ise vergi yükünün yüzde 57,9'a indiğinin altın çizdi. Şimşek, şunları kaydetti:
''Akaryakıt ürünleri üzerindeki ÖTV, 2009'un sonundan bu yana 1 kuruş artmamıştır. Ama bu arada benzin fiyatları artamaya devam etti. 2002 yılında Türkiye'nin ithal ettiği bir petrolün varili 23-24 dolardı, şimdi ise 125-128 dolarları bulmuş. Neredeyse beş kat artmış. Böyle olunca ister istemez bu petrolü dolar cinsinden ithal ediyoruz. Vergiler hiç artmasa bile petrol fiyatları arttıkça, benzin fiyatları artıyor. OECD ülkeleri arasında bile Avrupa'da bile 5. sıraya düşmüş durumdayız. Bu ithal edilen bir ürün, burada vergi yükü yüksek. Ama bizim dönemde yükselmedi.''
Vergileri yükselttikleri kategorilerin ''sigara, alkollü içecekler, ithal otomobiller'' olduğunu hatırlatan Şimşek, ''Onun dışında genelde vergi oranları aşağı çekilmiştir, artırılmamıştır. Sigarada yüksekler arasındayız, alkollü içeceklerde epey yükseklerdeyiz'' dedi.
''Vergilerle ne oluyor''
Maliye Bakanı Şimşek, toplanan vergilerin ne olduğunu esprili bir şekilde şu fıkrayla anlattı:
''Temel, Amerika'da önemli bir ekonomik konferansa katılıyor. Masada ABD'liler, Avrupalılar var. Konu vergiye geliyor, verginin ne kadar hizmete gittiğine geliyor. Amerikalılar 'çok basit diyor, biz uzun bir çizgi çizeriz, topladığımız vergi gelirini havaya atarız, çizginin soluna düşeni vatandaşa sağına düşeni kamuya veririz' diyor. Avrupalılar 'biz de havaya atarız fakat büyük bir daire çizeriz, dairenin içinde kalanı vatandaşa dışında kalan devlet harcar'. Bizim Temel, 'bizimki böyle karışık değil. Vergi gelirlerini havaya atarız, havada kalan vatandaşa, yere düşen de devlete' demiş. Ben de bu fıkrayı okuyunca dedim ki, herhalde Temel Amerika'ya 2000'li yılların başında gitti. Çünkü bugün gitseydi böyle şeyler söyleyemezdi.''
Türkiye'de 2002 yılında toplanan 100 liralık vergi gelirinin 86 lirasının faize ödendiğini, en ufak bir hizmet üretmek için dışardan borçlandığını, o nedenle faizin yüksek olduğunu belirten Şimşek, şimdi Türkiye'nin çok farklı bir noktada olduğunu, geçen sene genel devlet açığının yüzde 0,6'ya kadar düştüğünü vurguladı. Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hatta biz depremin yaralarını sarmak için eğitime, vs. bütçeye ilaveten harcama yapmasaydık geçen yıl genel devlet bütçesi fazla veriyorduk. Şimdi bunun sayesindedir ki, Türkiye'de artık o faiz yükü geride kaldı. Geçen sene biz 100 liralık vergi topladıysak, onun sadece 16,6 lirası faize gitti. Nereden nereye, tam tersi bir noktaya geldik. Dolayısıyla geriye kalan 83,4 lirayla biz hizmet ürettik. İşte başarının sırrı burada. Eskiden GSYİH'nın yüzde 15'i faize giderdi, şimdi o oran yüzde 3,3'e düştü. Ve 1990'lı yıllardan bu yana en düşük düzeyinde.
Topladığımız vergileri ülkemizde altyapıya, eğitime harcıyoruz. Bu yıl eğitim en az 56 milyar lira harcayacağız. Sağlığa en az 44 milyar lira harcayacağız. Ulaştırma altyapısına, sulama altyapısına harcıyoruz. Toplanan paraları tabii ki kamu çalışanlarına maaş olarak ödüyoruz, ama önemli ölçüde de tekrar yatırımcılara, girişimcilere hizmet olarak dönüyor. Bu hizmetlerde hepimizin katkısı var. Bu ülkede taş taş üstüne konulursa, bu Kahramanmaraş'taki diğer illerdeki vergiler sayesinde olmaktadır. Siz bu vergileri verdiğiniz için güzel hizmetler yapılıyor. Bu vergilerde 75 milyonun hakkı var, hukuku var. Bu vergiler verilmediği zaman sadece maliye değil aslında 75 milyondan kaçırıyorsunuz. Bunun vebali çok daha büyük.''
Kahramanmaraş 2010 yılı vergi rekortmenlerine seslenerek, ''Plaketlere bakınca şunu hatırlayın; bu ülkede yapılan her güzel şey bizim sevap hanemizi yazılıyor'' diyen Bakan Şimşek, daha sonra, Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi rekortmenleri listesinde ilk 10'a girenleri plaketlerini sundu.
|