Bugün: 23 Kasım 2024 Cumartesi
Favorilerime Ekle | Künye | Reklam
Ana Sayfa | Yazarlar
Print Al
Türk kültüründe yönetmek...



Prof. Dr. Acar Baltaş’ın kitaplarının hepsi birbirinden kıymetlidir. Ama birisi var ki benim için diğerlerinden biraz daha özel. “Türk Kültüründe Yönetmek” . Kitap çıkalı epey bir zaman oldu ama kütüphanemde baş ucu kitaplarım arasındaki yerini hala korumakta.

Acar Hoca ilk kitabım “Paradigma Değiştirenler” de söyleşi konuklarımdan birisi idi. Ve kendisi ile ilk kitabımın çalışması esnasında samimi söyleşi yapma imkanı bulmuştum. Acar Baltaş’ı kitabımda aşağıdaki paragrafla tanıtmıştım.;

“Acar Baltaş, Türkiye’de psikoloji bilimini yönetim bilimiyle evlendiren bir isim. Psikolojinin en temel kavramlarından beden diline kadar birçok temel ve anlayışı Türk iş dünyasının gündemine soktu. Gerek iş dünyasındaki deneyimleri, gerek spor dünyasındaki tecrübeleri ithal yönetim ve popüler psikoloji kavramlarının ötesine geçerek Türkiye’den kavramlar üretti. Bu söyleşi de liderlikten, karizmadan Turgut Özal’dan başlıyor; hayallerimizi nereye kadar uzatacağımıza kadar çok değişik konulara değiniyor.”

Acar Hoca’nın ilk kitabıma has paradigma değiştirici görüşlerinden bazılarını sizlerle paylaşmak istedim;
• Olmuş olana mı, olacak olana mı odaklanmak daha iyi diye düşünmek gerek.
• Vizyon sahibi insanlarda şunlar vardır: Bir, entelektüel ve zihinsel birikim. İki, bunu yorumlayacak analitik ve kavramsal zeka. Üç, bunu güçlü bir mesaja dönüştürmek. Dört, bunu topluluk önünde heyecan oluşturacak şekilde ifade edebilmek.
• Karizmanın, entelektüel ve zihinsel birikimi olmayan kötü karakterli insanlar tarafından kötüye kullanıldığının örnekleri de var. Mesela Selçuk Parsadan ya da Sülün Osman karizmatik adamlar.
• Olgun anne babalar, ehil öğretmenler, bilge yöneticiler fark etseler de fark etmeseler de bahçıvanları taklit ederler. Bahçıvanlar ne yapar?

Önce zemini hazırlar, sonra eker, sonra sular, sonra sabır gösterir, bakar, gerektiği yerde destek olur, gerektiği yerde budar. Tüm bunları genelleyerek değil, özelleştirerek ve kişiselleştirerek yapmaya dikkat eder. “Bugünün kontenjanı bu kadar su, hadi alın bakalım.” demez. Her çiçeğin ihtiyacı olan suyu, her çiçeğin ihtiyacı olan güneşi, ışığı verir, onları uluorta birbirleri ile kıyaslamaz. “Ey koskoca kaktüs, yanındaki küçük menekşeye bak da, boyundan, posundan, dikenlerinden utan.” demez.
• Sevebilmek için tanımak lazım, tanımak için de vakit ayırmak lazım.
• Bakın sigorta sektöründe insanlar bir sürü eğitim alıyorlar; iyi okullardan mezun insanlar eğitiliyorlar, zor bir sınavı geçiyorlar; ama 2-2,5 ay sonra işten çıkıyorlar. Niye? Çünkü yönetici karşısındaki çalışanı sayı olarak görüyor. “Kaç tane yaptın, niye yapamadın?” dediğin zaman genç bir insan 2 ay sonra bırakıp gidiyor.
• “Talih” kendi oluşturduğumuz bir kavramdır ve çoğu kimse tarafından şans ile karıştırılmaktadır. Örneğin 88. dakikada top direğe çarpıyor, oyuncunun önüne düşüyor. Oysa maç içinde de maç öncesinde de 88. dakika da rakip kalenin önünde olabilmek için birçok şeyi doğru yapmanız gerekir.
• Etrafımızda, zayıf olduğumuz konularda donanımlı insanlar bulundurmamız, hayatı bir öğrenme fırsatı olarak görüp, almaya hep açık olmamız gerekir.
• Hayallerini sınırlama, hayal et diyenler, insanlara daima bir açık çek verir. Yani bu, motor sanat mezunu olana tıp fakültesi kapısının açık olması gibi bir şey.
• Herkesin bir karar verme tarzı var ve parmak izi kadar özel…



Gelelim “Türk Kültüründe Yönetmek” e. Kitabın alt başlığı da “Yerel Değerlerle Küresel Başarılar Kazanmak.”

Kitap hakkında yayınevinin hazırlamış olduğu tanıtımdan bir bölümü paylaşıp yazımı sonlandırıyorum.

Batı dillerinde vefa, hatır, gönül kelimelerinin karşılığı yoktur. Çünkü bu dillere kaynaklık eden kültürlerde bu kavramlar yoktur. Buna karşılık vizyon, misyon, strateji, plan kavramlarının karşılığı da bizim dilimizde bulunmaz. Bizim geleneğimize göre kervan yolda düzülür, istim arkadan gelir.

Bu kitap, aynı dil psikolojisi gibi, Türk iş dünyasının kendi kültür değerlerinden nasıl etkilendiğini araştırmakta ve bu değerleri dikkate alan bir liderin hem ülke çapında hem de dünyada nasıl başarılı olacağını göstermeyi amaçlamaktadır. Çünkü iş hayatında başarı, yaygın şekilde özenildiği ve uygulanmaya çalışıldığı gibi, ithal süreç ve ölçütleri olduğu gibi kullanarak değil, bunları kendi kültürünün tarzına ve dokusuna uyarlayıp hayata geçirerek kazanılır.


Ömer Özkan ile iletişim kurmak için e-mail adresi: omerozkan2011@gmail.com
Yazarın Diğer Yazıları
Bol hatalı günler
Yüzyıllar öncesinin toplam kalite yönetimi-Ahilik
<<  1 >> 
İktibas Yazarlar

Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
Şirket Kültürü
Kişisel Gelişim
Liderlik
İş Yönetimi
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri
Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır.