Print Al |
ECE CEYHUN (BORSA/FİNANS) Piyasalarda yaşanan hareketlilik durulmuyor. Euro 4 TL’yi aşarken dolar da kendine yeni zirve buldu. Kur, 3.90 TL’ye dayanırken, analistleri de ters köşeye yatırdı. Analistlerin bu yıl sonu için yaptığı tahminlere yılın ilk 10 gününde yaklaşıldı. 1 Doların bu kadar hızlı yükselişinde hacimsiz piyasa etkisi, gerilimi yüksek iç siyasi tartışmalar ve diğer gelişmekte olan ülkelerin ‘faiz’ açısından daha cazip olması geliyor. Bankacılar, ‘yabancı ne yapıyor? diye sorduğumuzda ‘bir Londralı analist’in gözünden şunu anlatıyor: 2 TL 'CARRY TRADE' PARASI OLDU: - Senelerce en meşhur carry trade parası Japon Yeni oldu. Ucuza Yen borçlanıp faizi yüksek ülkelerde para kazanmak çok popülerdi. Şimdilerdeyse düşük faizli TL borçlanıp, daha yüksek potansiyel sunduğunu düşündüğünüz Brezilya ve Rusya’da yüksek getiri sahibi olmak mümkün. 3 TC Merkez Bankası’nın fonlaması yüzde 8.3’te, yüzde 9 civarında da swap yapılabiliyor. Buna karşılık Brezilya Reali, TL’nin aksine değer kazanıyor ve Brezilya’da faiz yüzde 13.75 seviyesinde. TL borçlanıp, Brezilya ekonomisinin daha iyiye gideceğini varsayıyorsanız faiz getirisi, faiz farkı ve kur kazancıyla ortalama yüzde 50’ye yakın getiri potansiyeliniz oluyor. Aynı şekilde daha önce para birimi hızlı değer kaybeden Rus Rublesi içinde benzer hamleyle daha yüksek getiri mümkün. 4 Amerika da değişen bir para politikası var. Oy hakkı olsun olmasın eyaletlerin Fed başkanları çıkıyor ve daha hızlı bir faiz artırımı olabileceğini hatta bazılarını ‘olacağını’ anlatıyor. Dolayasıyla yüksek bir Fed kaygısı var. Üzerine yeni Başkan ile birlikte ABD seçimlerinin oluşturduğu bir dalga var. ABD ekonomisi farklı bir kulvara girecek ve yeni günün nasıl bir ticari ilişkiler yumağı oluşturacağı çok net değil. Üzerine de küresel yatırımcı risk almayı sevdiği bir dönemde değil. Güvenli limanlara koşma arzusu yüksek. 5 İÇERİDE GÜRÜLTÜ ÇOK FAZLA: ‘Son dönemde TL’nin bu kadar atak yaşamasının sebebi dış sebepler mi?’ denildiğinde ise cevap net: Değil. Dışarıda rüzgarların estiği bir dönemde içeride de fırtına var. Dolayısıyla aslında Türkiye ‘kusursuz fırtına’ yaşıyor. 6 AB ile ilişkiler görece bozuk. OHAL uzatıldı. Anayasa görüşmeleri ve Başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalar tedirginlik oluşturuyor. Tartışmalar politik risk primini artırıyor. Yatırımcı açısından siyasette reform yerine başkanlık sistemine odaklanıldı havasını kuvvetlendiriyor. 7 Jeopolitik riskler sürüyor. Suriye riski sürüyor, terör saldırıları durmuyor. Başbakan’ın Irak gezisi umut verdi ama sonuç olarak birikimli bir coğrafyanın getirdiği yük var. 8 Ekonomi yönetimi için çok seslilik ve çok başlılık algısı oluştu. Üst düzey yetkililerden gelen açıklamalarda, bir ekonomik verinin değerlendirilmesi, ‘makro göstergeler’ yerine ‘sistemik saldırı’ olarak açıklanıyor. Her yetkili, ‘yetkisi’nin dışındaki konularda açıklama yapıyor. 9 SPEKÜLASYONLAR ÇOK ARTTI: Her dönemde spekülasyon çok olur. Fakat bu defa sermaye kısıtının getirileceği, BDDK’nın banka müşterilerinin döviz hesaplarını incelediği, Merkez Bankası’nın şirketlere ‘döviz borcunuz var mı?’ diye sorduğu konuşuluyor. Bu 3 neden arasından ilk 2’si yabancıdan çok yerliyi tedirgin ediyor. Şimdiye kadar sermaye kısıtı olmayacak denildi ama telaffuz edilmesi bile tehlikeli görülüyor 10 Özel sektörün döviz borcu bir kırılganlık unsuru olarak değerlendiriliyor. Açık pozisyon son rakamlar itibariyle 213 milyar dolar gibi rekor bir seviyeye geldi. 11 Yerli kurumsal yatırımcı ya da şirketler kesiminde ise durum şu: Dolar, Anayasa tartışmaları ile 4 TL'ye kadar gidebilir. Önümüzdeki 6 ay içinde dolar ödemeniz var. Aslında bu ödemeyi karşılayacak bir birikiminiz ya da alacağınız var. Ama elinize TL geçtiğinde kendini sağlama almak için biraz daha döviz biriktiriyorsunuz. Yada sade vatandaşsınız, dalganın tepe noktaya ulaşmasını bekliyorsunuz. 12 MERKEZ ELİNİ AÇIK ETTİ: Hükümet, referanduma büyüme hikayesiyle gitmek istiyor. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın faiz artırımı konusunda eli kolu bağlı. Rezerv, tarafında da eli rahat değil. Faiz artırsa bile hükümet tarafından destek gelmeyeceği gibi eleştiri dozu çok yüksek olacak. Merkez Bankası faiz tarafında elini açık etti. Faiz artırımını ötelemesi ileride atmak zorunda kalacağı adımın çapını büyütebilir. Eğer TCMB daha proaktif olmazsa kredibilitesine ilişkin endişeleri kuvvetlendirebilir. 13 Merkez Bankası’nın faiz artırımı yapamayacağı algısı çok yüksek. Dün yapılan açıklama önemliydi ama piyasa Başkanı görmek ister. 14 Enflasyon tahminlerin ötesinde yükseldi. Kur dizginlenemezse enflasyon yüzde 10’a çıkabilir. Tüketici güveni çok düşük, durgunluktan söz ediliyor. Büyüme dinamikleri yatırımcı iştahını sınırlıyor. Üzerine 27 Ocak’ta yapılacak Fitch, derecelendirmesi yaklaştı. Fed Başkanları ve Trump konuşacak. 15 BUNDAN SONRA NE OLUR: Dışarıda dolar gücünü korur. Referanduma giden süreçte siyasi arenadaki gerilim artabilir. Piyasa dolarda 4.0 TL seviyesini daha erken konuşabilir. |
Anahtar Kelimeler: