Print Al |
Küresel tüketici, yaş ve pazar fark etmeksizin- bugün kimliklerini her zamankinden daha özgürce oluşturuyor. Sonuç olarak tüketim alışkanlıkları yaş, cinsiyet, gelir, aile durumu gibi ‘geleneksel’ demografiklerle ölçülemeyecek boyuta ulaştı. Dünya değişiyor… Fikirler, düşünceler, hayatta duruşlar zamanın ruhuna ayak uyduruyor. Daha özgürlükçü, daha duyarlı, ‘daha’ bir tüketici ile karşı karşıyayız. Dünyanın trend değişimlerini yakından gözleyen Trendwatching’in son raporu işte bu değişimleri mercek altına alıyor. Özellikle demografiden bağımsızlığın altının çizildiği raporda, kişiselleştirme trendindeki yükselişe dikkat çekiliyor. Çarpıcı örneklerin yer aldığı rapor, pazarlama stratejilerini kurgulayan şirketlere rehber niteliğinde ipuçları sunuyor. Kafamızı kaldırıp dünyayı izlemek hem bizleri içine kısıldığımız zor gündemden bir nebze olsun sıyırırken, hem de ilerlemenin dünyayla entegrasyondan geçtiğini hatırlatıyor… Beklentiler sürekli değişiyor Ev-iş hayatındaki dengeyi daha iyi hale getirmek için erkeklerin yüzde 67’si işini değiştireceğini belirtirken, kadınlarda bu rakam yüzde 57’de kalıyor... (Ed Harris Interactive Nisan 2015) Kendi cinsiyetlerini değerlendirmeleri istenen 18-24 yaş arası İngilizlerin yüzde 49’u heteroseksüelliğin dışında bir şey seçeceklerini belirtiyor… Mastercard’ın araştırmasına göre ise Çinli tüketicilerin yüzde 74’ü satın alma kararlarını verirken, çevreye duyarlı veya gelirlerinin bir kısmını bağışlayan markaları tercih ediyor. Bu oran Avusturalya ve Yeni Zelanda’dan çok daha fazla… Bütün bu davranış, düşünce, aksiyonlar bize tüketicilerin sürekli değiştiğini gösteriyor. Trendleri dört kavram tetikliyor Trendwatching bazı değişimlerin bu trendleri tetiklediğini savunuyor. İlki Yeni Normal, yani ırk, sosyal, kültürel ve cinsiyet normları gibi farklıları kucaklamak. İkincisi Marka mirası, markanızın mirasını tekrar gözden geçirmeye hazır olmak gerekiyor. Üçüncüsü farklı demografilerin kullanılması, farklı coğrafyalardaki uygulamaları izleme ve ilham almak olarak sunuluyor. Bu kavramlara örnek olarak çarpıcı örnekler sunuluyor… Mesela giyim markası H&M’in sahip olduğu İsveçli & Other Stories ağustos ayındaki vitrinlere çıkardığı yeni koleksiyonun tanıtımı için transseksüel modeller kullandı. Sadece modeller değil, kampanyanın kreatif ekibi de - stilist, makyöz ve fotoğrafçı dahil – yine transseksüllerden seçildi. Böylece marka farklı cinsleri kucakladığını, kimseyi dışlamadığı mesajını açıkça verdi. Öte yandan marka mirasının yeniden gözden geçirilmesine iyi bir örnek İngiltere’den geliyor. Köklü tarihiyle ünlü İngiliz yatılı okul Eton, Çinli öğrencilerin ihtiyaçlarına özel online dersler önermeye başladı. 1440 yılında kurulan aristokrat okul bugüne dek 19 İngiliz Başkanını mezun etmesiyle ünlü. Bugün ise talebe uygun olarak Çinli öğrencilerin müfredatına özel üretilmiş programları devreye soktu. Çinli kadınlar gibi dans etmek için Public Dance Classics adlı mobil uygulama yaşlı Çinli kadınlar gibi dans etmeyi öğretiyor. Bunun önemini anlamak için bir geleneği iyi anlamak gerekiyor. Mayıs ayında 50 binden fazla indirilen uygulama, Çin’de ulusal bir fenomen olan kamuya açık yerlerde yaşlıların yaptığı açık hava danslarından ilham almış. Ücretsiz uygulama sayesinde, her yaş grubundan kişiler, bu popüler dansları öğrenebiliyor. 30 adet yönlendirici video içeren uygulama, hükümet tarafından onaylanan 12 dansı da içeriyor. KİŞİSELLEŞTİRME TRENDİ TAM GAZ Tüketicilerin tercih, beklentilerine göre ürünler ve servisler tasarlamak birçok markanın gündeminde. Spotify’dan kişisel liste Müzik uygulaması Spotify kişisel listeleri devreye soktu. Spotify, geçtiğimiz aylarda her bir kullanıcıya haftalık olarak sunduğu Discover Weekly (Haftalık Keşif) programını evreye soktu. Buna göre, kullanıcıların daha önceki dinlediği müziklerden yola çıkıyor, aynı müziği dinleyen ortak zevk sahibi kullanıcıların listelerinden seçkileri haftalık olarak kullanıcılara sunuyor. TAM Havayolları Airlines yolcularını kapağa taşıdı Mayıs ayında Milano- Sao Paolo hattının yıl dönümünü kutlayan Brezilyalı TAM Havayolları, kişiselleştirilmiş kabin içi dergiyi yolcularının beğenisine sundu. Şirket öncelikle, online alışverişlerde Facebook bağlantı talebine yer vererek yolcuların beğeni, arkadaş listesi, kişiler gibi bilgilerine erişti. Bu bilgiler her bir yolcunun ismine özel içerik oluşturulmasını sağladı, kişilerin ismi ve fotoğrafl arı yolcu koltuklarına yerleştirilen dergilerin ön yüzünde yer aldı. Böylece yolcular yerlerine oturduklarında kapakta kendilerinin olduğu bir dergiyle karşılaştılar. Axe, kişileştirilmiş film yaptı Ağustos ayında Axe, Brezilya’da yayınladığı online filmle büyük beğeni topladı. Kişilerin tercihlerine ve ilgilerine göre değişen reklam filminin 100 binden fazla farklı versiyonu yapıldı. Müzik, fon veya bir ofi s ortamından bilim kurguya kadar değişen farklı versiyonları olan reklam filmi büyük beğeni topladı. ŞEHİRLEŞME, HİZMETİ DÖNÜŞTÜRÜYOR Giderek büyüyen şehirlerde, tüketiciler istedikleri yaşam stiline sahip olmak istiyor… Bunu fırsat bilen markalar da farklı ürün, servis ve deneyimlere kapıyı açmış durumda. Uber masaj hizmeti sunuyor Uber, nisan ayında Güney Afrika’da Massage on the Move ile anlaşma sağlayarak, müşterilerinin evine masaj hizmeti sağlamaya başladı. Bu hizmetten faydalanmak isteyen kullanıcıların uygulamadaki UberRelax tuşuna basmaları yeterli oluyor. Her rezervasyon, oldukça uygun fiyata kullanıcılara sunuluyor. Uber ayrıca Londra da evlere iç çamaşırı servisi, Washington’da çiçek ve Varşova’da seçimlere gidenlere ücretsiz yolculuk sundu. Bir kere de evsizler için basın Haziran ayında Melbourne çevresindeki tren istasyonlarında çarpıcı bir kampanya yapıldı. Evsizler için bağış toplamayı hedefl eyen uygulama için istasyonlara interaktif billboardlar yerleştirildi. Yolculardan kartlarını bir kez de evsizler için basmaları istendi... Ekranda amaçsızca bekleyen bir evsizi gören yolcu, ekrana kartını bastığında, karşısındaki kişinin gülümseyerek uzaklaştığını görüyordu. GÖRÜNMEYENLERİ GÖRENLER Baskı gören veya eşit haklara sahip olmayanlar da markaların gündeminde… Onları görmek ve onlara kendileri gibi olabilmek için yardımcı olmak birer marka elçisine dönüşmelerini sağlayabiliyor. KPN, 68 bin kişiyi Amtersdam’a getirdi Baskıcı rejimlerde yaşayan insanların Amsterdam’da düzenlenen Gay Pride’a katılmasını sağlamak için harekete geçen Hollandalı telefon operatörü KPN, özel bir bot hazırladı. 360 derece kameraları taşıyan ve gün boyunca şehrin kanallarında gezen bu küçük bot, 128 ülkeden 68 bin kişinin o günkü özel yürüyüşe sanal da olsa katılmasını sağladı. Katılımcılar ayrıca mesajlarını içeren kendi videolarını da diğer katılımcılarla paylaşma fırsatı yakaladı. LA Times, Siyah Twitter’ı anlattı ABD’de yaşayan 18-29 yaş arası zencilerin yüzde 40’ı Twitter kullanıyor. Bu rakam beyazlarla karşılaştırıldığında yüzde 12 daha fazla… Bu konuya özel olarak eğilmeye karar veren LA Times gazetesi Dexter Thomas adlı gazeteciyi işe aldı. Bu topluluğun özelliklerini belirleyen Thomas, sosyal meseleler, pop kültür ve siyahları ilgilendiren konularda çok ilgili olduklarını gözlemeyerek gazete için bir yazı dizisine imza attı. İlk makale tepki ile karşılansa da, daha sonra ana akım medya tarafından görmezden gelinen bir konuya eğildikleri için takdir topladılar. Alibaba’nın Los Angeles çıkarması Haziran ayında yedi Çinli eşcinsel çift California’da evlendi. Alibaba ve Çinli eşcinsel tanışma uygulaması olan Blued tarafından düzenlenen bir yarışmaya katılan çiftler arasından kazanan talihliler Los Angeles’ta evlilik töreni ve balayı kazandı. Kazananlar Alibaba’nın alışveriş web sitesinden dijital oylama sonucu belirlendi. Çin, aynı cinsten bireylerin evlenmesini tanımayan ülkelerden biri. |
Kaynak: , Link : #