Print Al |
Bu inşaatlarda çalışan taş işçileri bir yandan çalışırken üşümemek için yaktıkları mangal ateşine fincanlarını sürerek kahvelerini kül içerisinde pişirirlermiş. Hem taş kesip, taş oymacılığı yaparken hem de kahvelerini içerlermiş. Bu iş için ayrıca bir cezve kullanmazlarmış. O dönemde kahveler deve sırtında Yemenden getirilirmiş. Şimdiki gibi Brezilya ve Kolombiya kahveleri yokmuş. Eski bir diplomat olan Ömer Usta diplomatlık görevi sırasında Üsküpte eski bir Osmanlı kahvehanesinde bu doyumsuz lezzetle tanışmış. Bilahare emekli olduktan sonrada Kızlarağası hanının arkasında tarihi bir mekanda otantik bir dokuda bu lezzeti müşterilerine sunmaya başlamıştır. Bazı kişiler fincanda pişen kahveyi ben icat ettim diye çıksa da fincanda pişen kahvenin tarihi ve aslı böyledir. Dibekte dövülen kahvenizin Ömer Ustanın otantik mekanında ve hünerli ellerinde nasıl Doyumsuz Lezzete ve Keyifli Sohbete dönüştüğünü görmenizi isteriz.Haftanın her günü sabah 9:00 akşam 9:00 saatleri arasında açık olan mekanda, bu lezzeti tadabilirsiniz. |
Kaynak: , Link : http://kahveciomerusta.com/
Anahtar Kelimeler: