Print Al |
Türkiye yeni bir seçime yol alırken, koalisyon seçeneklerinin bir bir tükenmesi ve siyasi belirsizlik algısının yerleşmesi hem bütçe hem de borçlanmayı vurdu. Bu tablo ekonomide siyasi risk primine neden olurken, "Kur, iç borçlanma, bütçe, cari açık yönetimi ve kredibilite" konusunda uyarı sinyalleri geldi. Bu yıl için 20.9 milyar lira öngörülen bütçe açığının 8 milyar TL'lik artışla 30 milyara çıkması bekleniyor. Her 1 puanlık faiz artışının Türkiye'ye maliyeti 2 milyar lira oldu. Bütçe performansının olumsuz etkilenmesi ve faiz artışının şimdilik hesaplanan maliyeti ise 14 milyar liraya ulaştı. SİYASİ İSTİKRARIN ÖNEMİ Siyasi belirsizliğin ekonomiye faturası ağır oldu. 7 Haziran seçimleri sonrası sırasıyla CHP, MHP ile yapılan koalisyon görüşmelerinde netice alınamaması yüzünden döviz kurunda başlayan dalgalanma dün de devam etti. Döviz kurundaki artış ilk olarak akaryakıt ürünlerine, ardından tüm sektörlere yansıyacak. Dolar kuru dün 2.90 lira ile yeni bir tarihi zirve yaşarken, 14 Temmuz'da 2.6307 lira olan dolar 1 ayda yüzde 8 değer kazandı. Dolar kurundaki yüzde 10'luk artış enflasyonu 1.5 puan yükseltecek. Akaryakıt ürünlerindeki kur kaynaklı fiyat ayarlamaları ise birçok sektörde yaşanabilecek fiyat artışıyla birlikte enflasyon hedeflerini olumsuz etkileyecek. CARİ AÇIĞIN FİNANSMANI Küresel ham petrol fiyatlarındaki olumlu seyir nedeniyle cari açık yılın ilk 6 ayında yüzde 7.5 düşüş gösterdi. Haziran 2015 Ödemeler Dengesi İstatistiklerine göre cari işlemler açığı bir önceki yılın haziran ayına göre 812 milyon dolar azalarak 3.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. On iki aylık cari işlemler açığı 44.6 milyar dolar oldu. Ancak siyasi belirsizliğin ithalat, ihracat, turizm gelirleri, net sermaye hareketlerine yansımasının cari açık finansmanını da olumsuz etkilemesi bekleniyor. Cari açığın milli gelire oranı halen yüzde 5.7 seviyesinde bulunuyor. FATURA VATANDAŞA Siyasi belirsizlik konut, araç, ticari ve tüketici kredi faizlerine de yansıdı. Yılbaşından bu yana özellikle konut kredilerinde yaşanan artış kesildi. Örneğin 120 ay vadeyle alınan 100 bin liralık konut kredisinin ödemesi seçim öncesine göre yaklaşık 18 bin lira artış gösterdi. Bazı bankaların aylık 0.87 ile vermeye başladığı konut faizi kredileri aylık yüzde 1.50'lere çıktı. MİLLİ GELİRDE GERİLEME Ekonomi yılın ilk çeyreğinde yüzde 2.3 büyürken, iç talebin baskı altında olması, dış talebin zayıf seyretmesi nedeniyle yıl sonunda yüzde 4 büyüme hedefine ulaşılması güç görünüyor. TL değer kaybettiği için dolar cinsinden milli gelir düşük seviyelere iniyor. Yıl sonunda Türkiye'nin dolar bazındaki milli gelirinin 800 milyar doların da altına inebileceği öngörülüyor. Kişi başı gelirin de 10 bin dolar sınırında tutunması ihtimali zayıflıyor. Eurodaki değer kaybı nedeniyle ihracatçı 6 ayda 8 milyar dolar kayıp yaşadı. |
Anahtar Kelimeler: