Print Al |
İsmail Küçükkaya'nın yazısı Başbakan'ın hayırsever listesi Bir süre önce Başbakan Erdoğan, ünlü işadamı Hüsnü Özyeğin'e sitem etmişti. Türkiye'nin en zenginler listesinde zirveye çıkan Özyeğin, Erdoğan'a bazı politikalarıyla ilgili sıcak ve övücü ifadelerle selam verince Erdoğan, 'Ama sözünüzü yerine getirmediniz, gözümden kaçmadı' demişti. İşadamı, Başbakan'ın sözleri karşısında hayli şaşırmıştı ve 'Üniversite yaptırdım' diye devam etmişti. Ancak Erdoğan, 'Hayırlı olsun ama kendi adına üniversite yaptın. Bizim dediğimiz okul. Memleketin ilköğretime ve liseye ihtiyacı var' diye ısrarını sürdürmüştü. Bu diyaloğa bire bir şahidim. Hatta Başbakan bizlere de 'Yazsanıza bunu. Belki sizden çekinirler de okulları yaptırırlar' diye takılmıştı. Erdoğan, hayırseverlerin ve işadamlarının okul bağışı yapmasını önemsiyor. Anladığım kadarıyla takip de ediyor. Kısa süre önce Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, Özyeğin Üniversitesi'nin bölgeye yaptığı katkıdan memnuniyetle bahsedince, aklıma Erdoğan'ın o sözleri geldi. Ama asıl ilginç olan biraz sonra ortaya çıktı. Çekmeköy Belediye Başkanı Poyraz, tıpkı Sarıgül'ün Şişli'de yaptığı gibi mesaisinin büyük bölümünü ilçesindeki okullara ayırıyor. Bence de doğru yapıyor. Başkan, yeni inşa edilen okulları gösterirken, bir tanesini de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın ailesinin yaptırdığını öğrendim. Hatta Binali Bey'in eşi Semiha Yıldırım adına okul açılmış. Çok da güzel, modern bir okul. Semiha Hanım öğretmendir. Okulun resmi açılış töreni de 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde yapılacakmış. Bir öğretmen için ne kadar anlamlı bir gün ve ödül... Araziyi belediye bağışlamış, okulu aile inşa ettirmiş. Helal olsun. Çarpıcı bir görüntüyle daha karşılaştım... Bizim gazete Davutpaşa'dadır, trafik yoğun olunca ara sokaklara da yöneliriz bazen. Kurugıda halinin yakınında dev gibi bir okulun yapıldığını gördüm. Adeta kale gibi. Arabayı durdurdum. Bir süre uzaktan baktım, dönünce arkadaşlara da söyledim, araştırmalarını istedim. Okulun üzerinde Zeynel Abidin Erdem Fetih Koleji yazıyor. Okul ve eğitim konusu hassas. Gerçekten her şeyin başı... Diyebilirim ki ekonomi kadar; hatta daha da önemli, yaşamsal. Hele ki kız çocuklarının okula gitme oranı... Kendi ayakları üzerinde durabilen, özgüveni yüksek, donanımlı bireyler yetiştirmenin yolu önce bilinçli anne babalardan geçiyor. Yani eğitimli ebeveynlerden... Topyekun bir kalkınma için haklarını bilen, eğitimli kadınların üretimde, siyasette yerini almaları zorunlu. Türkiye'nin bu konuda katetmesi gereken daha çok yol var. Büyük bir genç nüfusa sahibiz. Bir numaralı mesele onlara hak ettikleri biçimde eğitim imkanı sunabilmek. Küresel dünyada kendilerine yer bulabilecekleri donanımı sağlayabilmek. Maalesef çok fazla sistem değişikliğine gidilmesi de önemli bir sorun. Toplumların modernleşmesini, gelişmesini ve özgürleşmesini istemeyen bütün hareketler önce eğitimi hedef alır ve vurmaya çalışır. Taliban'ın en acımasız stratejisi de bu yöndedir. İşte son dönemde yine aynı terör faaliyetlerini artırdılar. PKK da okulları hedef almaya başladı. Okul yakıyor, öğretmen kaçırıyor, öğrencileri terörize ediyor. Çünkü biliyorlar ki terörü cehalet besler, çözümü ise ancak aydınlanmış beyinler üretebilir. Devletin eğitim politikaları yetersiz ve istikrarsız olabilir ama bunu mazeret olarak göremeyiz. Okullaşma ve modern eğitim herkesten önce varlıklı insanların ve işadamlarının boynunun borcudur. |
Kaynak: Patronlar Dünyası , Link : http://www.patronlardunyasi.com/haber/Erdogan-Husnu-Ozyegin-e-neden-sitem-etti/134653
Anahtar Kelimeler: