Print Al |
Kıt olan kaynakların bedeli yüksek olur. Bu klasik önermenin günümüzdeki en çarpıcı örneklerinden biri saç ya da daha açık olarak saç dökülmesi. Tiroid bozukluğu, kansızlık, demir eksikliği gibi rahatsızlıklar kadar mevsimsel nedenler ya da yoğun stres gibi sebeplerle ortaya çıkabilen saç dökülmesi, Türkiye’de şimdiden bir sektöre dönüşmüş durumda. Türkiye’de 2009 yılında 5 milyar TL’ye ulaşan şampuan pazarın yüzde 16’sını ya da 80 milyon TL’lik kısmını saç dökülmesine karşı üretilen şampuanlar oluşturuyor. Sürmekte olan reklam savaşı, çok daha büyük bir pazar izlenimi yaşatıyor. Pazar o kadar büyük olmasa da, rekabet bu savaşı anlamaya yetecek kadar şiddetli. Google’da saç dökülmesi için çıkan 574 bin Türkçe sonucun büyük bölümü, çözüme dönük ürünlere odaklı içeriğe işaret ediyor. Bunlar, büyük firmaların Bioxcin, Bioblas, Biomeen, Restorex, Revivogen, Folixir ve Revita gibi ürünlerinden bitkisel çözümlere kadar geniş bir yelpaze oluşturuyor. Saç dökülmesini engelleme konusunda nihai çözüm olan saç ekiminin 1.500-5.000 TL arasında bir fiyat düzeyinin oluşması, saçlarını yerinde tutmak isteyenlerin ödeyebilecekleri toplam bedel için bir gösterge oluşturuyor. Çoğunlukla erkeklerde görülen saç dökülmesinin “değerinin” yüksek olmasını, Cardiff Üniversitesi Dermatoloji Bölümü’nün araştırması açıklıyor. Bu araştırmaya göre, saç dökülmesi insanlarda özgüven eksikliği ve utangaçlığa sebep oluyor. Erkekler için, fiziksel görünüm açısından birinci önceliğe sahip olan saç dökülmesi kadınlarda fazla kilonun ardından ikinci rahatsızlık kaynağı. Biota Laboratuarı Pazarlama Direktörü Zeynep Seven saç dökülmesinden şikâyetçi olan kadın ve erkeklerin sayılarının yarı yarıya olduğunu söylerken Eczacıbaşı’ndan Erdoğan, tüketicilerinin yüzde 65’inin erkek olduğunu belirtiyor. Bu, firmaların profilleri ile de örtüşüyor. Bioxcin ve Biomeen markaları ile erkeklere; Bioblas ve Restorex markaları ile kadınlara hitap eden Biota’nın asıl müşteri kitlesi, 25-35 yaş arası kullanıcılar. Eczacıbaşı İlaç Pazarlama ise, Revivogen markasıyla asıl olarak 25-50 yaş arasındaki erkekleri hedef alıyor. Dağılım ne şekilde olursa olsun, saç dökülmesini engelleyici ürünlerle ilgili reklam yoğunluğu, insanların saçları ile ilgili sorunlarından kaynaklanan rahatsızlığa hitap ediyor. Televizyondan outdoor’a ve özellikle eczane vitrinlerine kadar uzanan reklam savaşındaki başarı, satışları artırmanın en doğrudan aracı ancak burada sınırsız bir özgürlük söz konusu değil. Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Ürün Yöneticisi Numan Erdoğan, ilaç niteliğinde olan saç dökülmesine yönelik ürünlerin reklâmlarının yapılmasının mümkün olmadığını söylüyor ve ekliyor: “Bu alanda kendini farklılaştıran veya direkt bu pazara özel üretilen kozmetik ürünlerinin reklâmı yapılabiliyor. Reklâmlar ile markanın uzun vadede tanınırlığına da katkı sağlamış oluyoruz. TV, radyo ve yazılı basında yaptığımız reklâm kampanyalarında, 2009 yılında 20 yaş üstü 19,5 milyon erkeğe en az bir kez erişim sağlamış durumdayız.” Ürünlerin tüketici ile buluştuğu en önemli kanal olan eczaneler ise, piyasanın nabzını tutuyor. Eczacı Meltem Kader saç dökülmesini önleyici ürünlerin özellikle erkeklere peynir ekmek gibi satıldığını söylüyor. Kader’in oğlu ve eczanedeki kalfası da bu ürünlerin kullanıcıları arasında. Bu yaygınlığın basit bir göstergesi ancak ürünlerin etkisi konusunda “yüzde 100 başarılı oldukları” gibi bir yorumu kimse yapamıyor. Değerlendirmeler daha çok “memnuniyet” temelinde yapılıyor. Acıbadem Hastanesi Dermatoloji Doktoru Özgür Bakar, bu ürünlerin insanlar üzerinde yapılmış bilimsel çalışmalarının yeterli olmadığını bu yüzden inandırıcılıklarının da fazla olmadığını söylüyor. Bakar “tek başlarına dökülme ve kelliği önlemede yeterli değiller. Kullanıp memnun olduğunu söyleyen müşterilerim olabiliyor. Ama memnun olmaları durumunda kullanmalarında bir sakınca olmadığını söylüyorum” diye sözlerine devam ediyor. Doktorlar arasında bu görüş hakimken, eczacılar “başarı için düzenli kullanmak zorunlu” tezine sadakat gösteriyor. Biota ve Eczacıbaşı’nın verilerinin, İstanbul, Ankara ve İzmir’de kullanımın yoğun olduğunu ortaya koyması, ister nüfus yoğunluğu ister büyük şehirdeki sorunlarla bağlantılı olsun, saç dökülmesini engellemenin önemli bir yere sahip olmayı sürdüreceğini gösteriyor. Bu özellik, saç dökülmesine karşı ürünlerde rekabetin süreceğini tartışmasız bir biçimde süreceğini gösteriyor. |
Kaynak: Fortuneturkey , Link : http://www.fortuneturkey.com/haberdetay.asp?news_id=614
Anahtar Kelimeler: