Cameron, 26 Mart gecesi okyanusların en derin bölgesi Mariana Çukuru’nun dibine, Challenger Deep noktasına inmişti. Genişliği yer yer ABD’deki Büyük Kanyo’nun 120 katına çıkan, derinliği ise Everest Dağı’nın boyunu bir kilometre geçen Challenger Deep noktası, dünyanın en karanlık köşesi kabul ediliyordu.
Cameron, üç saat çekim yaptığı, jeolojik ve biyolojik numuneler topladığı Deep Challenger noktasının “Ay’ın yüzeyine benzediğini” ve “çok ıssız, izole edilmiş bir görünüme sahip olduğunu” belirtmişti.
Cameron, yaklaşık altı saat süren gözlemlerinin ardından yüzeye çıkmış ve “İlk hissim, insanlıktan tamamen uzaklaştığımdı... Düşündüğünüzden çok daha farklı bir his. Bunu yaşamalı, gerçekten tecrübe etmelisiniz” demişti.
Cameron, Challenger Deep hakkında, “Kesinlikle Dünya’daki en uzak, izole yer burası. Kendimi sanki başka bir gezegene gitmiş gibi hissediyorum” dedi.
Cameron’un dalışını gerçekleştirmesini sağlayan özel tasarım Deepsea Challenger denizaltısı, en son teknoloji denizaltıların bile dayanamayacağı basınçlara direnebiliyor. Cameron, tarihi dalışını gerçekleştirmeden önce en büyük riskin yüksek başınç olduğunu ifade etmişi. Challenger Deep noktasında, metre karenin binde altısına yedi ton basınç uygulanıyor.
|