Öğretmen bir annenin ve emekli asker bir babanın çocuğu olarak şunları rüyamda görsem inanmazdım:
Cebimde beş para yokken kurduğum şirket, Türkiye’nin en önemli 100 franchising markasından biri olacak, girişimciliğin beşiği olan Amerika Birleşik Devletleri’nin Başkanı beni girişimciliği konuşmak üzere Beyaz Saray’a davet edecek, dünyanın 16. Büyük ekonomisinin en başındaki insan olan Başbakanımız, Obama’ya yazdığı özel mektubu benimle gönderecek, CNN International, Washington’da Obama’nın zirvesini canlı yayında benimle değerlendirecek, dünyanın en önemli girişimcilik şov programında 22 ülkenin 110 Dragon’undan biri de ben olacağım...
Torpilim yoktu, param yoktu, çevrem yoktu. Ama bunların hepsi oldu.
Şuna gönülden inanıyorum: Güzel ülkemiz herkesin rüyalarını gerçeğe dönüştürebileceği bir ülke. Yeter ki isteyelim.
Ben istiyorum ki herkes benim baktığım pencereden baksın dünyaya. Çünkü bir öğretmen çocuğu olarak ben yaptıysam ve başardıysam, daha iyilerini siz de kolaylıkla yapabilirsiniz. Bu kitapta, yaptığım her şeyi ve nasıl yaptığımı bütün samimiyetimle anlattım.
Soluksuz okuyacağınızdan eminim.