Print Al |
Cevap: (Mecmû’a-i cedîde)de, (Kâdîhân)dan alarak diyor ki, (Ödünç almakla, gasp etmekle veya mal satın almakla yüz lira borçlanan kimse, alacaklısına bir altın ödünç verse, bu alacaklarını [yani yüz lira ile bir altını] birbirlerine satmaları caiz olur. Başka cinsten olan böyle borçlarını birbirlerine satmaları, bu mallar ellerinde imiş de birbirlerine satıyorlarmış gibidir. Yüz lirayı ve bir altını birbirlerine teslim etmiş gibi olurlar. Borçlarını takas etmeleri, ellerindekilerini mübadele gibidir. Bunun gibi, bir teneke dolusu buğday borcu olan kimse, alacaklısına bir teneke dolusu arpa ödünç verse, sonra bu buğday ile arpa borçlarını birbirlerine satmaları caiz olur). Eti tartarak, ekmeği tartarak veya sayarak ödünç vermek caizdir. Alacaklı, borçlunun malını görünce, borcun benzeri mal ise, onun rızası olmadan alabilir. Başka bir kimse de alıp, alacaklıya verebilir. Bir kimsenin, birisinde elli altın alacağı varken, borçlu, alacaklıya elli altın emanet bırakırsa, her ikisi razı olmadıkça borca sayılmaz. (Tam İlmihal s. 827) |
Kaynak: , Link : #
Anahtar Kelimeler: