Ana Sayfa | Yazarlar
 |
Print Al |
Pazarlama kanunlarına göre, markalar yeni kullanıcılara ulaşıp onlara satış yaparak büyür. (Andrew Ehrenberg)
Yeni kullanıcılara ulaşmak için her markanın satış noktalarında bulunur olması gerekir. Bulunur olmayan yani alışverişçinin karşısına çıkmayan markanın satış yapması çok zordur çünkü bulunmayan bir markayı satın almak içn ek çaba göstermek insan doğasına aykırıdır. Özel bir neden yoksa insanlar bulamadıkları markanın yerine rakip markayı satın alırlar.
Markalar satış noktalarında hem sayısal hem de nitelikli bulunurluk sağlamak zorundadırlar. Ama bugün bir markanın sadece fiziksel satış noktalarında bulunur olması yeterli değil. Markalar online ortamda da alışverişçinin karşısında bulunur olmak zorundalar.
Peki fiziksel ortamda bulunur olmanın internet dünyasında karşılığı nedir?
Bir markanın internette bulunur olması, Google penceresine ihtiyacını yazan insanın karşısına çıkması demektir. Fakat tıpkı fiziksel bulunurlukta olduğu gibi online bulunurluğun da birçok boyutu vardır. Bir markanın Google arama sonuçlarında ilk birkaç sayfada çıkmaması, aslında internette bulunur olmadığı anlamına gelir. Nasıl büyük bir şehrin ücra bir semtinde dükkan açmak bulunur olmaya yetmezse, Google sonuç sayfalarında da gerilerde çıkmak bulunur olmaya yetmez. Kendi yaptığınız aramalardan da bildiğiniz gibi, Google arama sonucu sayfalarında insanlar pek nadir olarak ikinci sayfaya geçerler. İhtiyaç duydukları ürün veya hizmeti, ilk sayfada karşılarına çıkan adreslerden satın alırlar.
Bir markanın internette bulunur olması demek, arama sonuçlarında ilk sıralarda çıkması demektir. Bu nedenle arama motoru optimizasyonu (SEO) çalışmaları yapmak, internette büyümeyi hedefleyen her marka için şarttır.
Markanın internette sadece bulunur olması değil, aynı zamanda nitelikli bir bulunurlukta olması gerekir. Niteliği belirleyen ise markanın satıldığı noktalarda hangi ürün çeşitlerine, hangi varyantlara sahip olduğudur. Bir markanın her ürününün online ortamda satılması gerekmez ama sadece çok az sayıda ürün çeşidi satmak da “bulunurluğun niteliğini” aşağıya çeker.
Dijital bulunurluk, bir markanın arama motoruna ihtiyacını yazan alışverişçinin karşısına organik olarak ilk sıralarda çıkması ve satış noktalarında nitelikli bir varlık göstermesi demektir.
Bilinir ve bulunur olmayan markalar kendi ayakları üzerinde duramadıkları için başka markaların çatışı altında satışa çıkarlar. Bugün trendyol, hepsiburada, n11 gibi pazar yerlerinde karşımıza çıkan, adını daha önce hiç duymadığımız markaların çoğu bu tür markalardır. Ürün ve fiyat performansları çok iyidir ama bilinirlik ve bulunurluk performansları çok zayıftır. Bu nedenle bu şirketler, satış fiyatı üzerinden önemli bir payı bulunurluğu sağlayan pazar yerine bırakmak zorunda kalırlar.
Kendisinden çok daha yüksek bir bilinirliğe ve bulunurluğa sahip büyük markalar için fason üretim yapan şirketlerin de eksiği bu iki özelliktir. Bilinir ve bulunur olmadıkları için ulusal ya da küresel markalara üretim yapmak zorunda kalırlar.
Doğru pazarlama yapmak demek; ürünü, fiyatı, bulunurluğu ve bilinirliği bir bütün olarak hakkıyla yönetmek demektir. Sadece üründe ve fiyatta mükemmel olmak yeterli değildir.
Bir şirketin iyi bir ürün üretmesi ve bu ürünü çok rekabetçi bir fiyata satabilmesi elbette takdir edilecek bir durumdur ama maalesef bunları yapmak başarılı bir marka olmanın sadece gerekli şartlarıdır; yeterli değildir.
İnternette bulunur olmak arama motoru sonuç sayfalarında ilk sıralarda çıkmaya denktir. Peki, markanın bilinirliği nasıl ölçülür?
Markanın bilinirliği, yine arama sonuçları analizlerinden anlaşılır. Bir markanın internet sitesini ziyaret edenlerin geldikleri iki önemli kaynak vardır. Bunlardan birincisi, yukarıda özetlediğim gibi, Google’un karşılarına çıkardığı sonuçlara tıklayarak gelen ziyaretçiler. İkincisi ise markanın ismini doğrudan Google penceresine yazarak gelen ziyaretçiler. Birinci tür ziyaretçiler markanın dijital bulunurluğu sayesinde gelenlerdir; ikinciler ise markanın bilinirliği sayesinde gelenlerdir. (Reklamlarla gelenler ve yönlendirmeyle gelenler de elbette önemlidir. Bunları bu yazıda ele almıyorum.)
Temel Aksoy ile iletişim kurmak için e-mail adresi: temelaksoy@temelaksoy.com
Yazarın Diğer Yazıları
İktibas Yazarlar
Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
.jpg)
Şirket Kültürü
.jpg)
Kişisel Gelişim
.jpg)
Liderlik
.jpg)
İş Yönetimi
.jpg)
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
.jpg)
.jpg)
|
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri     Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır. |