Print Al |
Bırakın müflis Yunanistan’ı hatta köşeye sıkışmış İspanya ve İtalya’yı bir yana, ekonomileri nispeten yolunda giden Çin’den Almanya’ya hatta Türkiye’ye kadar birçok ulusal ekonominin tadı kaçmış vaziyette. Yaşanan sorunlara genel bir bakış, genel bir çözüm bulmak şart. Bu görev de “filozoflara” düşüyor. Aynen İngiliz iktisatçı Keynes’in Birinci Cihan Harbi ve 1929 Buhranı’ndan sonra geliştirdiği “Genel Teori” gibi, bu sefer de bir “Yeni Genel Teori”ye ihtiyaç var.
KEYNES’İN GENEL TEORİSİ VE ALMANLARIN İTİRAZI
Birçok iktisatçı, bugünü 1929 krizine benzeterek, fazla düşünmeye gerek yok Keynes Baba, bunun çaresini söylemiş “talebi arttırmak” şarttır diyor. Bunun için de Merkez Bankaları, hem faizleri reel olarak sıfırlamalı, hem de miktarsal genişlemeye gitmelidir. Bu da yetmez (ise) devletler bütçe açığı vermekten çekinmeyerek, yurt iç talebi büyütecek canlandırma paketleri açmalı tavsiyesinde bulunuyor. Ancak bu önerilere, “bunlar, krizi yaratan sebepleri ortadan kaldırmaz, hatta bozulmayı yaratan yapısal çarpıklığı daha da derinleştirir” diye karşı çıkanlar var. Bunların başında Alman iktisatçılar geliyor. Almanların tezi şudur: Önce “yapısal çarpıklık” düzeltilmelidir. Çarpıklıktan kasıt, avantacı vatandaşların “az çalışıp-çok harcamasını” destekleyen sosyal politikalardır. Bu politikalar yüzünden, ülkelerin “bütçe ve/veya cari açıkları” büyümektedir. Soruna “borç krizi” diye yanlış bir ad takılmış ve çözüm finans sistemine ihale edilmiştir. Yapılması gereken asalaklığı ortadan kaldırmaktır.
HAYEK BABANIN ÖĞÜTLERİ
Yirminci yüzyılın en büyük iktisatçısı, kukusuz John Maynard Keynes’tir (1883-1946). Keynes, pragmatik bir filozoftur. İktisadi sorunları beyninin içinde modellemiş ve muhtemel sonuçlarını düşünerek bulmuş ve çözüm aletleri geliştirmiştir. Keynes’in belalısı Avusturyalı iktisatçı Frederich von Hayek’tir. (1899-1992) O da bir filozoftur. İktisada yönelmeden önce hukuk ve siyaset okumuş, beyin anatomisi ve hücre yapısı araştırmalarında görev almıştır. Hayek Baba, Keynes hayattayken ona itiraz edip azar işitmekten yılmış ve kurtuluşu Chicago’ya hicret etmekte bulmuştur. İktisatta Chicago mezhebinin kurucusudur. Hayek, hayatı boyunca “devlet”in büyümesine ve iktisadi sisteme müdahale etmesine karşı çıkmıştır. Kölelik Yolu adlı kitabında bunu anlatır. Hayek, günümüzde Alman iktisatçıların kullandığı tezleri ortaya atan kişidir. Devlet müdahalesi ile krizlerin çözülmediğini, sadece daha büyük kriz olsun diye ötelendiğini savunur. Ona göre piyasa mekanizmaları, daima en iyi sonucu sağlar.
ÇİNLİ İKTİSATÇILAR HAYEK OKUMAYA BAŞLAMIŞ
Dünyadaki durgunluğun aşılması için alınması önerilen Keynesci önlemler, acaba krizi büyüterek ileriye mi atmaktadır. The Economist dergisi Çinli iktisatçıların, ülkelerinin karşı karşıya oldukları iktisadi sorunların sebebini anlamak için Hayek’in görüşlerine başvurmaya başladıklarını yazdı. Tam da bu sırada sınıf arkadaşım Ahmet Arsan bana “Keynes-Hayek” kapışmasını anlatan yeni çıkmış bir kitabı yolladı. Yoksa Hayek haklı mıydı?
Son Söz: Sakla fikri, gelir zamanı.