Print Al |
Ortak risk paylaşımı ile dayanışma esaslarına dayanan ve “tekâfül” olarak adlandırılan katılım sigortacılığında önemli gelişmeler yaşanacak. Türkiye açısından yeni finansal enstrümanlar arasında sayılan bu sistem, sigorta piyasasının çeşitlendirilmesi ve derinlik kazandırılması bağlamında yakından takip ediliyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, uygulamanın sisteme kazandırılması için Hazinenin çalışmalarını tamamlamak üzere olduğunu söyledi. Katılım sigortacılığının, faiz hassasiyeti nedeniyle geleneksel sigorta ürünlerine mesafeli yaklaşan vatandaşlar için alternatif bir model sunduğunu dile getiren Şimşek, bu ürünün Türkiye’de önemli bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Şimşek, katılım sigortacıları ile geleneksel sigortacıların rekabet yönünün değil, tamamlayıcılık yönünün ön planda olduğu bir piyasanın varlığını önemsediklerini belirterek, katılım sigortacılığı faaliyetlerini düzenleyen ve bunun gelişimi amacıyla yapılan mevzuat çalışmalarının son aşamaya geldiğini bildirdi. FON, VATANDAŞA AİT! Katılım sigortacılığında sigortalıların kendi tazminat taleplerinin ve diğer katılımcıların tazminat taleplerinin karşılanmasını teminen oluşturulan fona katkıda bulunduklarını belirten Şimşek “Burada ödenen primler, sigorta şirketine ait olmuyor. Bir fonda toplanıyor. Riskin meydana gelmesi durumunda, ilgili katılımcının zararı fon tarafından karşılanıyor. Sigorta şirketi de, katılımcılara ait bu risk fonunun, katılım ilkelerine uygun olarak yönetiminden sorumlu. Eğer dönem sonunda tazminat taleplerinin karşılanması sonrası söz konusu risk fonunda fazla bakiye oluşursa, ilgili bakiye, belirli kurallar çerçevesinde katılımcılara iade ediliyor. Geleneksel sigorta sisteminde böyle bir bakiye doğrudan şirkete gelir kaydedilirken, katılım sigortacılığı ilkeleri çerçevesinde, bakiye tutarın katılımcılara dağıtımı öngörülmektedir. Risk fonundaki birikimler de faizsiz finansal araçlarda değerlendiriliyor. Şirket faaliyetlerinin faizsiz finans ilkelerine uygunluğu da, Danışma Kurulu aracılığıyla denetleniyor” dedi. 30 milyar TL’lik POTANSİYEL Son yıllarda katılım sigortacılığı uygulamalarının ivme kazandığı Türkiye’de, 8 sigorta şirketi söz konusu ürünleri sunuyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek; bugün yüzde 5 olan katılım bankacılığının sektör içindeki payının, 2025’te yüzde 15’e ulaşma hedefi olduğunu hatırlatarak şunları kaydetti: Söz konusu hedefe paralel olarak, katılım sigortacılığının da önümüzdeki dönemde pazar payının artmasını bekliyoruz. 2023 için katılım sigortacılığının payını yüzde 10 olarak hedefliyoruz. Sektörün o tarihte, BES dahil 300 milyar liralık prim ve fon büyüklüğüne ulaşması öngörülüyor. Bunun 30 milyar liralık kısmının, katılım sigortacılığı ve emekliliği ürünlerinden oluşacağını tahmin ediyoruz. |
Kaynak: , Link : www.turkiyegazetesi.com.tr/ekonomi/477413.aspx
Anahtar Kelimeler: