Bugün: 23 Kasım 2024 Cumartesi
Favorilerime Ekle | Künye | Reklam
Ana Sayfa | Kişisel Gelişim
Print Al

Mükemmeliyetçi Çocuklar Yetiştirmemek İçin 10 Mükemmel Tavsiye

18 Şubat 2017 Cumartesi::

Bazı çocuklarda hep en iyi olma dürtüsü vardır. Bu tip çocuklar başarısız olmaktan çok korkarlar ve hep en önde olabilmek adına inanılmaz bir gayret sarf ederler.

Yazı Boyutu : A A A A

Birincilik kürsüsüne çıkamadıklarında bunalıma girer, sınavdan bir soru bile kaçırdıklarında zıvanadan çıkarlar.
Türkiye’deki mevcut sistemden dolayı hem anne babalar, hem de okullar başarı odaklı olduğu için bu durumu belki normal sayabiliriz. Ama maalesef bu arada yenilgiyle başa çıkma gibi önemli bir konu atlanmaktadır.
Futbolculara nasıl hızlı koşacakları anlatılırken, sakatlanmayı önlemek için nasıl düşmeleri gerektiği de öğretilmektedir. “Hep koşacaksın, asla düşmeyeceksin,” diyen bir antrenörle bütün takımlar küme düşmeye mahkumdur.
Çocuklarının başarısız olacakları tüm ihtimalleri ortadan kaldırmaya çalışarak, onlara büyük bir iyilik yaptığını zanneden anne babalar da büyük bir yanılgı içindedir. Niyetleri iyi olsa da, bu tür anne babalar, çocuklarının hayat boyunca karşılaşacakları birçok güçlükle mücadele etmek için gereken beceriyi kazanmasına engel olmaktadır.
Psikolojik rahatsızlıkların birçoğunun temelinde de mükemmeliyetçilik yatar. Sosyal fobi veya yaygın anksiyete bozukluğu gibi rahatsızlıkların sebebi araştırıldığında, mutlaka bir yerlerde mükemmelliği hedefleyen anne babaların izlerine rastlanır.
Her zaman mükemmelliğe oynayan çocukların sürekli kaygılı olduğu ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir hayat yaşadıkları bilinmektedir.
Çocuk ruhunun sindirim sisteminin sağlıklı çalışması ancak düzenli beslenmeyle mümkündür. Yenilgiyi hazmedemeyen çocukların zekâları ve kapasiteleri çok işe yaramaz.
Çünkü sindirim sistemi iflas ettiği anda beyin dâhil tüm sistem çökmeye mahkûmdur.

Mükemmeliyetçi çocuklar yetiştirmemek için 10 mükemmel tavsiye:
1 – Eğer çocuğunuz, ondan sürekli bir başarı beklentisi olduğunu hissederse kaygı seviyesi artar. Çocuğunuza, ona karşı duyduğunuz sevginin herhangi bir şarta bağlı olmadığını söyleyin. Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin, sevgi de kayıtsız şartsız çocuklarındır.
2 – Cömert olmak, yardımsever olmak gibi özelliklerinin sizi okul başarısından daha fazla gururlandırdığını arada bir hatırlatın. Çocuğun bütün hayatını 100 puan üzerinden değerlendirmeyi bırakıp, ileride iyi bir insan olması için karşınıza çıkan fırsatları değerlendirin. Matematikten zayıf aldığında, harçlığıyla yoksul bir aileye hediye alması için teşvik ederek kendisini iyi hissetmesini sağlayın.
3 – Çocuğunuzdan her zaman en iyi olmasını istemediğinizi, ama yeni şeyler öğrenmesini beklediğinizi vurgulayın. Bir sınavdan tam not aldığında, “Harika, işte yüksek bir not daha aldın,” demek yerine, “Bu zor konuları öğrenmek için çok çalıştın ve başardın, tebrikler,” demeyi tercih edin.
4 – Çocuğunuzun, herhangi bir sınavdan 100 almadığında kendisini aptal gibi hissetmesini önlemek için bir şeyler yapın. Hayatta her şeyin nottan ibaret olmadığını, bütün notları zayıf olsa da güçlü bir karaktere sahip olmasının daha önemli olduğunu söyleyin. Veli toplantısında sınıf birincisinin annesini kıskanmayın. Çocuğunuzu öyle bir sevip koruyun ki, bütün birinci anneleri sizi kıskansın.
5 – Çocuğunuzun hata yapmasına izin verin. İstediğinde yardım edin ama ödevini veya başka bir işi çocuğunuzun yerine siz yapmayın. Sizin yardımınız olmadan çocuğunuz eksik ve hatalı da olsa bir işi bitirdiğinde, hatalara yoğunlaşmadan onu takdir edin. Böylece hem her zaman mükemmel olmak zorunda olmadığını öğrenir, hem de öz güveni gelişir.

6 – Her zaman hata yapabileceğinin farkında olan kişiler özür dilemeyi bilirler. Öğrenciniz de olsa, çocuğunuz da olsa bir hata yaptığınızda özür dilemekten çekinmeyin. Anne ve babasından “özür dilerim” cümlesini duyan çocukların bilinçaltında, hata yapmak normal bir eylem olarak kodlanır.
7 – Çocuğunuz sınavdan başarısız olduğunda, onu teselli edeyim derken tamamen batırmayın. Mesela, “Üzülme evladım, eminim bir sonraki sınavda 100 alırsın,” demeyin. Bu tür yorumlar çocuğunuzun üzerindeki baskıyı artırır. Bunun yerine notun önemli olmadığını ama öğrenmesi gereken konular için biraz daha gayret etmesi gerektiğini söyleyin.
8 – Çocuğunuzu, kendisinden daha başarılı arkadaşlarıyla kıyaslama hatasına düşmeyin. Eğer düşerseniz, onların da sizi müdürünüzle veya sizden daha çok kazancı olan kişilerle kıyaslamasına kızmayın.
9 – Mükemmel olma dürtüsü çoğu zaman okuldan kaynaklanır. Bu yüzden çocuğunuzun okul ve derslerin dışında başka şeylerle de ilgilenmesini sağlayın. Çocuğunuzun kendisini iyi hissettiği ve eğlendiği etkinlikler planlayın. Hiçbir şey yapamıyorsanız, bir hafta sonu evdeki bayat ekmekleri alıp birlikte bol köpek olan bir yere gidin ve hayvanları besleyin.
10 – Birlikte, defalarca başarısız olmasına rağmen yılmadan çalışmaya devam eden ve sonunda başarılı olan kişilerin gerçek hikâyelerini okuyun veya seyredin. Gerçek hayatlar kesinlikle çocuğunuz üzerinde “Hatasız kul olmaz,” nakaratından çok daha etkili olacaktır.

Anahtar Kelimeler:

Yorumlar
Yorumlarınızı yazmak için tıklayın>>
Bu haber için henüz yorum yapılmamış.
Bu Kategorideki Diğer Haberler
İktibas Yazarlar

Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
Şirket Kültürü
Kişisel Gelişim
Liderlik
İş Yönetimi
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri
Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır.