Print Al |
TBMM Genel Kurulunda konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ekonomideki son durumu değerlendirdi. Şimşek, faizlerin 500 puan arttığı, TL'nin yüzde 10 değer kaybettiği ve büyümenin düştüğü en kötü senaryoda bile Maastrihct kriterinin karşılanacağını söyledi. Mehmet Şimşek, "Bu sıkıntılı dönemde kamu maliyesi aslında hala güçlü. Bu da aslında şoklara karşı bir miktar direnç göstermemizi sağlıyor." dedi. Şimşek, en kötü senaryoda bile borç/milli gelir oranının yüzde 38'i aşmayacağına vurgu yaptı: "Tüm şokların hepsinin bir arada gerçekleştiği varsayılsa bile ki oldukça kötümser bir senaryo olur, büyüme 2 puan düşer, faizler 500 puan yükselir, lira yüzde 10 değer kaybederse; bu durumda bile AB tanımlı borç stokunun milli gelire oranı, orta vadeli program dönemi sonunda yüzde 38'in altında bir borç/milli gelirle karşı karşıya oluruz ki bu bile Maastrihct kriterinin oldukça altında olur" Detaylar şöyle: Hazine Müsteşarlığı bütçesi üzerinde hükümet adına konuşan Şimşek, "Bu sıkıntılı dönemde Türkiye'nin bilançosu, devletin bilançosu, kamu maliyesi aslında hala güçlü. Bu da aslında şoklara karşı bir miktar direnç göstermemizi sağlıyor. Türkiye'nin bugün brüt kamu borç stokunun, devletin brüt kamu borç stokunun milli gelire oranı yaklaşık yüzde 33. Bu da gelişmekte olan ülke ortalamaları olan yüzde 47'nin oldukça altında. Yine, avro bölgesi yüzde 90'ın üzerinde, OECD ülkelerinin ortalaması yüzde 116'lar civarında." değerlendirmesinde bulundu. Bütçenin geçen sene devlette neredeyse sıfır açık verdiğini ama bu yıl milli gelirin yüzde 2'si oranına kadar yükseldiğine işaret eden Şimşek, gelecek yıl da bu düzeyde tutulmasının hedeflendiğini söyledi. Şimşek, "Ülkemizin gerek bütçe açığı gerek borç oranı itibarıyla bakıldığında güçlü bir konumu söz konusu. Bu mali alanı da bu zor dönemde ekonomiyi desteklemek üzere kullanıyoruz." dedi. Borç yapısında önemli iyileşmenin sağlandığına işaret eden Şimşek, borcu azaltmakla kalmadıklarını, borcun yapısını da önemli ölçüde iyileştirdiklerini kaydetti. Şimşek, 2003 yılından bu yana stratejik ölçütlerle borçlanma politikası uyguladıklarını hatırlatarak, borçlanmaları ağırlıklı olarak TL cinsinden ve sabit faizli enstrümanlarla gerçekleştirdiklerini ve vadeyi piyasa koşulları elverdiği ölçüde uzatmaya çalıştıklarını söyledi. Şimşek, 2002 yılında merkezi yönetim borç stokunun yüzde 58'i döviz cinsinden iken, 2016 yılı ekim itibarıyla bu oranının yüzde 35,9'a düştüğünü, benzer şekilde borç stokunun eskiden yüzde 25'i değişken faizli senetlerden oluşurken,bu oranın yüzde 30,9'a kadar gerilediğini ifade etti. Stratejik ölçütlere dayalı borçlanma politikası sayesinde borç stokunun faiz, kur ve likidite risklere karşı duyarlılığın da önemli ölçüde azalttıklarını, 2003 yılından beri ağırlıklı olarak sabit faizli borçlanma yaparak borç stokunun faize karşı duyarlılığında önemli iyileşmeler sağladıklarını anlatan Şimşek, "Sürdürülebilirlik analizlerimize göre bu tek seferlik tüm şokların hepsinin bir arada gerçekleştiği varsayılsa bile ki oldukça kötümser bir senaryo olur, büyüme 2 puan düşer, faizler 500 puan yükselir, lira yüzde 10 değer kaybederse; bu durumda bile AB tanımlı borç stokunun milli gelire oranı, orta vadeli program dönemi sonunda yüzde 38'in altında bir borç/milli gelirle karşı karşıya oluruz ki bu bile Maastrihct kriterinin oldukça altında olur. Bütün bu analizler kamu maliyemizin, kamu borç yapımızın ne derece sağlam olduğunu, şoklara karşı ne kadar dirençli olduğumuzu ortaya koyuyor." diye konuştu. HAZİNENİN BORÇ ÜSTLENİMİ Şimşek, Hazine Müsteşarlığının kamu-özel işbirliği modeliyle gerçekleştirilen belirli altyapı projeleri için borç üstlenim taahhüdü sağladığını belirterek, bugüne kadar Avrasya Tüneli projesi için 960 milyon dolar, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu projesi için yaklaşık 5 milyar dolar, Kuzey Marmara Otoyolu Projesi 3. Köprü kesimi için 2,7 milyar tutarında olmak üzere toplamda 8,7 milyar dolarlık borç üstlenim anlaşması imzalandığını ifade etti. Hazine garantili borç stokunun 2016 yılı ikinci çeyreği itibarıyla 12 milyar dolar civarında gerçekleştiğini anlatan Şimşek, hazine garantili üstlenim oranının 2016 yılı ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 2,9 olduğunu, bu oranın 2002 yılında yüzde 52 dolayında gerçekleştiğini, hem Hazinenin garanti ettiği dış borç stokunun bu çerçevede sınırlı, hem de bu riskin gerçekleşme riskinin de oldukça düşük olduğunu anlattı. Hazine Müsteşarlığının finansman programı hakkında bilgi veren Şimşek, "2017 yılında 80,5 milyar lira anapara, 52,7 milyar lira da faiz olmak üzere toplam 133,1 milyar lira tutarında borç servisi gerçekleştirilecektir. Borç servisinin 98,1 milyar lirasının iç borç, 35 milyar lirasının ise dış borç servisi olarak yapılması planlanmaktadır. Geleneksel eurobond, Japon yeni ve kira sertifikası ihraçları yoluyla uluslararası sermaye piyasalarından 6 milyar dolar finansman sağlanması ve 96,2 milyar tutarında iç borçlanma yapılması planlanmaktadır." dedi. |
Kaynak: , Link : www.turkiyegazetesi.com.tr/ekonomi/426520.aspx
Anahtar Kelimeler: