Print Al |
Eğitim araştırmacısı profesör John Hattie’nin dünya üzerindeki bir milyar öğrencinin dörtte biri ile yaptığı 15 yıl süren kapsamlı analiz çalışması öğrencilerin başarısına gerçekten neyin yardımcı olabileceğini tanımlayabilmesini sağladı. Hattie, BBC radio 4 kanalından Sarah Montague ile yaptığı röportajda, okullarınızda ne tür konuların doğru ya da yanlış olduğu konusunda en bilinen inançları değiştirdi. Hattie’nin ele aldığı; öğrencilerin başarılarını etkileyen faktörler: 1. Sınıf öğrenci sayısı – Sınıflardaki öğrenci sayısının azaltılması, öğrenci başarısını artırır ancak bu değişim çok da dikkate alınabilecek düzeyde değildir. Sınıf büyüklüğüne ilişkin kaygılarımız gizemini hala korumaktadır. Bu konu ile ilgili asıl önemli olan, sınıfın büyük ya da küçük oluşu değil, öğretmenin sınıfının uzmanı olmasıdır. 2. Okul türleri – Okulların özel ya da devlet okulu oluşu çok büyük bir fark oluşturmaz, burada önemli olan okulunuzda liderliğin güçlü olmasıdır. Okulu değerlendirirken öğretmenlerin seçiminde kimin yetkili olduğunu ve öğretmenlerin seçildikten sonra eğitimlerinin ve gelişimlerinin nasıl ilerlediğini dikkate almalısınız. 3. Üniforma – Okul üniformalarıyla ilgili yapılan tartışmalar tamamen vakit kaybıdır. Üniformanın öğrencilerin başarısı üzerinde herhangi bir etkisi olmadığından mecburi olup olmamasının da hiçbir önemi yoktur. Bu noktada okulunuzun üniforma isteyip istemediğine karar verin ama bu konuyu tartışmak için boşa zaman harcamayın. 4. Ev ödevi – Ev ödevlerinin ilkokul öğrencilerinin gelişimi üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. İlköğretim düzeyinde ev ödevini tamamen kaldırmadan durumu düzeltebilmek için öğrencilere ödev olarak daha az proje, okulda öğrendiklerini pekiştirebilecekleri daha çok aktivite verilmelidir. Ev ödevinin ortaokul öğrencileri üzerindeki etkisi daha olumlu olsa da bu da gereğinden fazla vurgulanmaktadır. Sonuçta okulda öğrenilenlerle ilgili 5- 10 dakikalık uygulama çalışmaları, 1-2 saatlik ev ödevi çalışmasıyla aynı derecede etkili olur. 5. Ders dışı aktiviteler – Bu çalışmalar çocukların öğrenmesine yardımcı olan güçlü araçlardır. Gelecekteki sağlığımızın, refah ve mutluluğumuzun en iyi göstergeleri okuldaki akademik başarılarımız değildir. Okul müfredatı dışındaki aktiviteler öğrencilerin okuldan hoşlanmaları ve okulda öğrenme amaçlı çok daha fazla zaman harcamaları için eğlendirici ve davetkar olabilir. 6. Ev ortamı – Televizyonun öğrencilerin gelişimi üzerinde olumsuz etkisi var mıdır? John Hattie’ye göre televizyonun tek başına olumsuz bir etkisi yok. Fakat çocukların çok fazla televizyon seyretmesindeki sorun; bu zamanı okumak, iletişim becerilerini ve ilişkilerini geliştirmek gibi çok daha üretken alanlarda kullanmalarını engellemesidir. 7. Doğum tarihi – John Hattie, çocukların doğum günlerinin öğretim yılı içinde olmasının gelişimsel olarak fark oluşturduğunu söyler. Çünkü ona göre 5 yaş bir aylık bir çocuğun gelişimi ile 5 yaş 11 aylık çocuğun gelişimi arasında büyük farklar vardır. Ancak 2-3 yıl okul eğitiminden sonra çocukların arasındaki gelişimsel fark ortadan kalkmaktadır. Ancak çocuğunun okulun ilk ayında arkadaş edinmesinin çocuğun eğitim hayatında daha büyük bir etkisi olduğu kesindir. 8- Gruplandırma ve öğretmen konuşmaları – John, okulunuzdaki eğitim gruplandırılmış olsa da olmasa da bilinmesi gerekenin; çocukların öğretmenler veya kitaplardan çok, kendi yaşıtlarıyla kurdukları iletişimden daha iyi öğrendikleridir. Eğer bir çocuk yeni bir kavramı öğrenmeye çalışıyorsa, bunu başka bir çocuğun doğru bir biçimde anlatmasıyla daha kolay anlayabilir. Öğrencilere edilgen olmayı ve sınıfta dikkatli bir dinleyici olmasını öğretiyoruz. Halbuki iyi bir öğretmen tam tersine onların sınıfta bildikleri veya bilmedikleri hakkında aktif olmalarını sağlamalıdır. Etkili öğrenme, fikirlerin araştırılması, hatalar yapılması ve ortaya çıkan yeni durumlara uyum sağlanması sayesinde gerçekleşir. 9. Sınavlar – John Hattie, öğrenme sürecinde yapılan sınavlarda bir sorun görmezken sene sonunda yapılan sınavların yararlı olmadığını savunur. Bunun nedeni; sene sonu sınavlarının, öğretmenlerin ve öğrencilerin odaklandıkları konulardan uzaklaştıkları bir zamanda yapılmasıdır. Eğer sınav sistemi kullanılacaksa, son dönemlerde işlenilen konuların uygulaması veya pekiştirilmesi niteliğinde olmalıdır. 10. Öğrenci beklentileri – John Hattie bir çocuğa “Elinden gelenin en iyisini yap” demenin, öğretmeninin ya da ebeveyinlerinin yapabileceği en kötü şey olduğu iddasındadır. Başarılı bir öğretmen öğrencilerinden beklentilerini onların yeteneklerine göre oluşturur, sonra da bu beklentilerini onlara daha iyisini yapabileceklerini söyleyerek dengeler. Öğrencinin daha önce başardıkları, gelecek başarıları için bir üst sınır oluşturmamalıdır. İngiltere’nin eğitim sisteminin öğrenmesi gerekenin ne olduğu sorulduğunda, John Hattie’nin cevabı yaklaşım değişikliğidir: Bir öğrenci başarısız olduğunda bunun nedeni öğrencinin kapasitesinin yeterli olmadığı olarak görülmemelidir; çünkü bu durumda ya öğrenci yeterince çaba harcamamıştır ya da gerektiği kadar desteklenmemiştir. John Hattie’nin anlaşılır kılmaya çalıştığı şey şu: Bir öğrencinin akademik olarak başarılı olma becerisi, özünde öğretmenin uzmanlığı ve yeteneği ile belirlenir. Öğretmenlerin nasıl düşündükleri, günlük kararlarını ve yargılarını neye göre oluşturdukları bir okuldaki işleyişin en önemli yanıdır. John Hattie, röportajı net bir mesajla bitirir: Okullar aslen sorun teşkil etmeyen konularla uğraşmayı bir yana bırakıp, bunların yerine öğretmenin uzmanlığı, tutkusu, sorunları teşhis etme ve çözme yeteneği üzerinde durmalıdır. Bu, zamanla tüm öğretmenlerimizi en tepedeki yüzde 20- 30’luk kesimin düzeyine ulaştırarak İngiltere’nin hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilir. Türkçeleştiren :Turgay ŞENGÜLER Düzelti: Ebru Deniz Çağlar – Özge Somersan Kaynak: www.baskabirokulmumkun.net/ |
Kaynak: , Link : www.egitimpedia.com/egitim-2/ogrenci-basarisi-uzerine-10-efsane
Anahtar Kelimeler: