Bugün: 25 Nisan 2024 Perşembe
Favorilerime Ekle | Künye | Reklam
Ana Sayfa | İnsan Kaynakları
Print Al

İş Ararken Farklılaşmak

12 Ocak 2015 Pazartesi::

İş Ararken Kendinizi Nasıl Farklılaştırabilirsiniz?

Yazı Boyutu : A A A A

Geçenlerde yaşça benden bayağı büyük tecrübeli bir abimle konuşurken, eskiden nasıl iş arandığını uzun uzadıya dinleme fırsatı buldum. Bir kere daha teknolojinin gerçekten hayatımızı inanılmaz kolaylaştırdığına (ve tabi belli noktalarda zorlaştırdığını) olan inancım arttı. Gazetede siyah kutucuklar içerisinde yayınlanan iş ilanları arasında kişiye en uygununun bulunduğu, sonrasında direkt şirkete gidip yüz yüze iş ilanına başvurulan dönemlerden tek bir tıkla yüzlerce iş ilanına başvurabildiğimiz dönemlere geldik. Peki bu dönem bizi neden zorluyor?

Çünkü ulaşılabilirlik artıyor ve bu rekabeti getiriyor. Şu an bir ilana çok kolay bir şekilde binlerce kişi başvurabiliyor. Bununla birlikte artık kendinizi ayrıştırmanız, gerçekten o işe uygun aday olduğunuzu anlatmanız zorlaşıyor. Eskiden yüz yüze yapılan başvurular şu an dijital dünyaya taşınmış durumda. Kendinizi anlatmanız, duygularınızı, isteğinizi aktarmanız, enerjinizi göstermeniz ancak göz gezdirilen özgeçmişiniz uygun bulunduğunda mülakata çağırılsanız oluyor. Yani ilk etapta aşmanız gereken büyük bir duvar var.

İşte bu duvarı aşmak için kendinizi farklılaştırmaktan başka çareniz yok, bir şekilde o mülakata gitmelisiniz, gittikten sonra bir şekilde kendinizi anlatıp, enerjinizi ve isteğinizi gösterip, yetkinliklerinizi kanıtlayıp o işi alacaksınız, biliyorsunuz, ancak ilk mülakata çoğu zaman çağırılmıyorsunuz. Ben de bunu bildiğim için, aşağıda iş ararken nasıl kendinizi farklılaştıracağınızı ve o mülakata çağırılacağınızı yazdım:

1. Kendinizi Ulaşılabilir Yapın:

Özgeçmişinizle göz göze gelen bir insan kaynakları veya departman yöneticisi, eğer özgeçmişinizi beğenmişse, yüksek oranda sizi internetten de araştıracaktır. Bu belki ilk aşamada olmaz ancak mülakatta ilerledikçe mutlaka böyle bir araştırmanın öznesi haline gelirsiniz. Dolayısıyla, Google’da isminiz aratılınca karşınıza neler çıkıyor bir inceleyin ve müdahale edin. Nadir de olsa beraber anılmak istemediğiniz şeyler de ortaya çıkabilir. Onları silmek en iyisi. Eğer isminizi arattığınızda zaten istediğiniz linkler geliyorsa (Linkedin profiliniz mesela) Linkedin profilinizin dışarıdan iyi gözüktüğünden emin olun. Son not: bunun aslında en garanti çözümü kendi isim soyisminizle bir alan adı almak ve kendinizi orada tanıtmaktır. Mesela benim ismim ve soyismim aratıldığında ilk sırada ibrahimbabadagi.com, ikinci sırada ibrahimbabadagi.com/kimdir geliyor. Bu iki adres de benim kontrolümde, dolayısıyla istediğim gibi içerik girebiliyorum.

2. Diğerlerinde Olmayan Bir Şey Sunun:

Bu görsel bir özgeçmiş olabilir, özgeçmişin yetkiliye farklı bir yolla ulaşması olur, kendi alanınızla ilgili yaptığınız bir proje olabilir, kimsede olmayan bir sertifika olabilir. Tamamen size kalmış. Ancak diğerlerinde olmayan bir şeyle onlara gitmek çoğu zaman sizi en çok farklılaştıran şeydir.

3. Başvurunuzu Takip Edin:

Bazen bir pozisyon için ilan açtığınızda o kadar fazla başvuruyla karşılaşıyorsunuz ki, internet sitelerinden gelen başvurulara dışarıdan eklenen CV’ler, referanslı adaylar derken kafanız karışabiliyor. Bu karışıklıkta çoğu yetkin aday unutulup gidiyor. Yani özgeçmişiniz ne kadar kuvvetli de olsa bu karışıklıkta bir köşede unutulabilirsiniz. Dolayısıyla, başvurunuzu yaptıktan sonra mutlaka ama mutlaka takip edin. Ulaştı mı diye mail atabilir, telefonla arayıp teyit alabilir veya Linkedin kullanarak yetkiliye ulaşabilirsiniz. Sadece başlangıçta değil, her aşamada teyit almak ve teşekkür maili atmak çok önemli.

4. İlk İletişime Geçen Siz Olun:

İş aramanın ve bulmanın en büyük püf noktalarından biri de pozisyon ihtiyacının oluşma ihtimalini sezip, henüz iş ilanı listelenmeden şirkete ulaşmaktır. Bu nasıl oluyor? Birincisi network ile. Eğer geniş bir çevreniz varsa hangi şirketten kimler gitmiş, hangi pozisyon boşalmış ve hangi pozisyon için çalışana ihtiyaç var duyabilir ve ona göre adım atabilirsiniz. İkincisi, sanki her şirketin her an çalışana ihtiyacı varmış gibi varsayıp, telefonu kaldırıp şirketi arayabilir ve “ben buradayım ve hazırım” diyebilirsiniz. İş ilanı olmasına gerek yok, siz özgeçmişinizi gönderin, eğer olasılık varsa ve siz de uygun adaysanız eşleşme olacaktır.

5. Tek Bir Özgeçmişle Yetinmeyin:

Bunu çok yazdım banaisbul.com’da, yine yazıyorum. Çünkü görüyorum ki %99’umuz hala aynı hatayı yapıyor. Kesinlikle ama kesinlikle tek özgeçmişle yetinmeyin. Daha önceki tecrübeleriniz size, mesela, Satış’ta da bir şeyler katmış olabilir, Satış Destek’te de, Satış Planlama’da da, Satış Geliştirme’de de. Bunların hepsi ayrı bir rol, ayrı bir tecrübe. Her özgeçmişte bu 4 yetkinliğin hepsini anlatamazsınız. O yüzden, başvuracağınız pozisyona göre gerekli yetkinliklerinizi ön plana çıkartacak özgeçmişler ve ön yazılar hazırlayın. Üşenmeyin!
Yorumlar
Yorumlarınızı yazmak için tıklayın>>
Bu haber için henüz yorum yapılmamış.
Bu Kategorideki Diğer Haberler
İktibas Yazarlar

Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
Şirket Kültürü
Kişisel Gelişim
Liderlik
İş Yönetimi
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri
Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır.