Bugün: 23 Kasım 2024 Cumartesi
Favorilerime Ekle | Künye | Reklam
Ana Sayfa | YH Başarı
Print Al

40 Yaşından Sonra Nasıl İş Bulursunuz?

29 Aralık 2014 Pazartesi::

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, eğer genç değilseniz, iş arama süreciniz normalden en az iki kat daha uzun sürüyor. Yani, bir önceki işinden ayrılmak zorunda kalmış bir profesyonelseniz ve yaşınız –mesela- 42 ise, 25 yaşındaki bir çalışandan iki kat daha fazla zamanda iş bulabiliyorsunuz. Bu, aynı zamanda iki kat daha fazla depresif hissetmenizle, iki kat daha fazla efor sarf etmenizle ve iki kat daha fazla geçim sıkıntısı çekmenizle aynı anlama geliyor.


Yazı Boyutu : A A A A

Teknoloji gelişiyor, yeni kuşaklar daha önce hiçbir kuşağın elde edemediği olanaklarla geliyor. Hepsi donanımlı, on parmak klavye şovcularından excel gurularına, prezi ile sunum yapanlardan 5 yılda genel müdür koltuğuna oturanlara kadar, rakipleriniz çok kuvvetli. Ama durun, siz de eski kurtlardansınız, yenilgiyi bu kadar kolay kabul etmek size göre değil, biliyorsunuz.

Peki yaşınız ilerledi ve diğer arkadaşlarınız gibi kendinize bir girişim, bir danışmanlık ofisi açamadınız veya emekliliğinize de daha var. Ya da emeklisiniz ama, zaman geçmiyor! İçinizdeki enerji ‘mutlaka çalışmalıyım’ diyor. Bu durumda başvurularınıza daha hızlı geri dönüş almak için ne yapmalısınız? Özgeçmişinizi nasıl hazırlamanız gerektiğinden mülakatta neler söylemeniz gerektiğine kadar, işte banaisbul.com’un bu soruya cevabı!
•Eğer yaşınız 40’ın üzeriyse ve tecrübelerinizin hepsini özgeçmişinize sığdırmaya çalışıyorsanız, durun! Kimse sizden hayat hikayenizi anlatmanızı istemiyor. İş tecrübelerinizin sadece belli kısımlarını özgeçmişe yazın (mesela son 10 seneyi, veya başvurduğunuz pozisyonla ilgili olanları). Hepsini yazmanız CV’yi oldukça karışık hale getirecektir, hem zaten CV’ye göz gezdirenin de bu kadar detaya bakacağını sanmıyoruz. Eğer gerçekten herkese göstermek istediğiniz harika tecrübeleriniz varsa da bunu ayrı bir başlık altında çok özet olarak sunun.
•Trendlerden çok da kopuk olmadığınızı olası işvereninize göstermeniz gerekiyor. CV’nize Facebook, Twitter, Linkedin adreslerinizi koyun. Eğer bu hesaplarınız yoksa, edinin. Şirketler sürekli değişen ve kendini geliştiren bir kültüre sahiptirler, en azından öyle olmaları gerekiyor. Dolayısıyla bu teknolojiye ayak uyduramamış, bu teknoloji devrinde sosyal mecralarda kendine yer edinemiş bir kişiyi çok ‘eski-moda’ bulabilirler. Buna izin vermeyin.
•Ehliyete, Evliliğe, Okula, Kurslara, Seminerlere, Dile değil TECRÜBEYE ve YETENEĞE odaklanın. Gerekiyorsa tüm geri kalan herşeyi çıkarın. 45 yaşında birinin ehliyeti, evli olup olmadığı veya aldığı onlarca eğitimden ziyade, tecrübesiyle şirkete neler katabileceği daha önemli işveren açısından. Özgeçmişinizin dili olsa şunu söylettirmeniz gerekiyor ona: “Bu çalışanın yaşının geçtiğine bakmayın, bu çalışan şirketinize gelir, tecrübelerini pratiğe çevirir ve her şeyi çekip çevirir, bu tecrübeye ihtiyacınız var!”
•Artık tek bir CV ile tüm ilanlara başvurmak için yaşınız geçti. Çoğu zaman ne yazık ki ilk iki saniyede elenen CV’ler arasında CV’niz. Eğer bu elenme sayısını minimuma indirmek istiyorsanız şirkete ve pozisyona özel CV’ler hazırlayın. Hedefli CV olarak da adlandırabileceğimiz bu taktikle, Satış Şefi pozisyonuna başvururken satış deneyimlerinizi, Satış Destek pozisyonuna başvururken satış destek deneyimlerinizi cilalayıp ön plana çıkartabilirsiniz. Emin olun çok daha etkili olacaktır.
•Mülakatta kendinizi anlatırken daha sadık, daha işin değerini bilen, sürekli iş değiştirmekten ziyade işini iyi yapıp kalıcı olmayı hedefleyen, daha etik ve daha verimli bir çalışan olacağınızın garantisini verin. Dikkat ettiyseniz, bu değerler günümüz Y kuşağının çoğunun sahip olmadığı değerler. Emin olun işverenler de artık 6 ayda bir iş değiştiren, sabırsızlık ve çok bilmişlik yapan, umursamazlığı tavan yapmış, tek hedefi daha fazla para kazanmak olan Y kuşağından yaka silkmiş durumda (Y kuşağının tamamına değil, bir kısmına bu söylediklerimiz. Ayrıca bu blogun yazarının da Y kuşağına mensup olduğunu belirtmeliyiz:) )
•Kendinizi geliştirmeye devam edin, öğrenmenin yaşı yok. Gözlemlediğimiz kadarıyla çoğu 40 yaş üstü çalışanın teknolojiyle arası iyi değil. Excel’i bile neredeyse kullanan yok. Gidin ve Excel kursuna yazılın, gerçekten hayatınızı kolaylaştıracak bir programa daha fazla kayıtsız kalamazsınız. Tüm MS Office programlarını gençlere taş çıkartacak derecede öğrenmelisiniz. Rekabet zor, yeni kuşak saldırıyor, defansa çekilip mevzilenmek yerine siz de saldırın!

Tüm bu maddeler bir yana, herhangi bir şeyde başarılı olmanın en önemli kriteri dayanıklılık. Bu konuyla ilgili banaisbul.com’da geçenlerde yayınladığımız, Angela Lee Duckworth’un Hayatta Başarının Sırrı: Metanet videosunu izlemenizi öneririz. Angela Lee Duckworth’un tespitine göre, bir sınıfta başarılıyı başarısızdan ayıran şey sadece IQ değil, en az IQ kadar önemli başka bir şey hedefe koşarken sergilediğiniz dayanıklılık. Yani, şunu demeye çalışıyoruz aslında, sakın pes etmeyin. Normalde zaten iş arama süreci kolay bir süreç değildir, sizin özel şartlarınızdan dolayı işiniz daha zor ama önünde sonunda yaşınızdaki tecrübenin, aldığınız hayat dersinin, olgunluğun ve yönetim becerilerinin değer bulduğu şirketler ve yöneticiler karşınıza çıkacak.

Başarılar!
Yorumlar
Yorumlarınızı yazmak için tıklayın>>
Bu haber için henüz yorum yapılmamış.
Bu Kategorideki Diğer Haberler
İktibas Yazarlar

Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
Şirket Kültürü
Kişisel Gelişim
Liderlik
İş Yönetimi
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri
Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır.