Bugün: 25 Nisan 2024 Perşembe
Favorilerime Ekle | Künye | Reklam
Ana Sayfa | İnsan Kaynakları
Print Al

Bir devin insan kaynakları politikası

13 Şubat 2013 Çarşamba::

Şirketlerin insan kaynakları bölümlerinin pek çok işi var. Şüphesiz bunlar arasında en önemli olanı, doğru insanı doğru yere yerleştirmek.

Yazı Boyutu : A A A A

Roche Türkiye Genel Müdürü Dr. Süha Taşpolatoğlu, "En çok önem verdiğim şey bir kişinin işe alım sürecidir"diyor ve ekliyor: "Diyelim 300 bin liralık bir pazarlama harcaması yaptık. Yanlış yaparsanız kaybınız o kadardır. Ama yanlış bir kişiyi işe alırsanız, kaybınızı ölçmeniz mümkün değildir. Doğru kişiyle çalıştığınız zaman ise işe bir adım ileride başlamış olursunuz." Evet, bu hafta köşemize ilaç sektöründe bir dünya olan Roche'un Türkiye Genel Müdürü Dr.Süha Taşpolatoğlu'nu davet ediyoruz. Konuşmaya insan kaynaklarının artan önemiyle başlıyoruz. Roche, insan kaynakları konusunda değişik yöntemler uygulayan bir şirket. Departmanda 20'ye yakın kişi çalışıyor.

Çalışan bağlılığı
Şirkette,2010 yılında, beş yıllık hedefleri belirleyen bir plan yapılmış. Bu hedeflerden biri de çalışan bağlılığını yüzde 80'e çıkarmak. Nasıl mı? Tabii ki bu bağlılığı geliştirici aktiviteler yaparak. Kurumsal ilişkiler ve insan kaynakları departmanları bu hedefe ulaşmak izin önce bir yol haritası çizmişler. Çizerlerken de çalışanlara şunu söylemişler: 'Önce biz çalışan bağımlığında neredeyiz ve nereye gitmek istiyoruz bunu bir herkese anlatalım, arkasından da her departmandan insanların katılımıyla çalışma takımları, komiteler kuralım." Böylelikle, şirket içerisinde, aşağıdan gelen fikirleri yukarıya iletmek süreci başlamış. "Aşağıdan gelerek neler yaparsak çalışan bağımlığını artırabiliriz" sorusuna cevap aramışlar. Dr. Süha Taşpolatoğlu, "Bunların hepsi, maaşı artıralım, primi artıralım türünden şeyler değil. İş düzenimizi nasıl daha iyi yaparız şeklinde önerilerdi" diyor. Bu süreç içerisinde 100 civarında öneri gelmiş. Gruplar öncelikle bu önerileri gözden geçirmişler, daha sonra da büyük bir komite bunları inceleyip yapılabilirliklerine bakmış. Sürecin sonunda da 46 tanesine karar verilmiş. Sonuç şirket açısından gurur verici olmuş. 46 hedefin 46'sı da tutturulmuş. Peki iş bitmiş mi? Hayır. Çünkü burada devam eden bir süreç söz konusu. Süha Bey, "Bir yerde yola çıktığınızda - tamam biz yaptık çalışan bağlılığını bir yere getirdik - deseniz bile, hatta yüzde 80'e ulaşsanız bile, devam etmeniz lazım" diyor ve ekliyor: "Biz iki yılda başarılı bir süreç geçirdik. Yüzde 54'ten yüzde 66'ya çıktık. Hâlâ tutturmamız gereken hedefimiz var."

Esnek yan haklar
Gelelim neler yapıldığına... En çok önem verilenlerden biri esnek yan haklar projesi olmuş. Özet olarak sistem şu şekilde çalışıyor: Çalışanlar, yıllık izinlerini, giyim çeki, yemek çeki gibi hakları bir sistem içinde satabiliyor. Ama örneğin, yıllık izniniz 20 günse, 20 günü birden satamıyorsunuz. Şirket bu iznin beş gününü satabileceğinizi söylüyor. Ya da günlük yemek yardımının yarısını satabilirsiniz. Bu sattıklarınızla başka şeyler alabiliyorsunuz. En çok talebin sağlık ürünlerine olduğunu kaydedelim. Çalışan bağlılığını artırmak için komitelerin yaptıkları çalışmalardan biri de şirket için bir sürdürülebilirlik raporu hazırlamak olmuş. Roche'un, Türkiye'de, bu tür bir rapor hazırlayan az sayıda şirketten biri olduğunu söyleyelim. Süha Bey bu rapora büyük önem veriyor. İki nedenle... "Birincisi tüm çalışanlar içerisinde bu işin önemini artırmamız gerekli" diyor. "Çevreye, sosyal konulara ya da ekonomik değerlere önemi verilmesi sadece şirketteki birkaç yöneticinin işi olmamalı. Çalışan herkes bu konuda bilinçli olmalı ve bu bilinci etrafına aktarabilmeli. İkincisi... Maalesef, Türkiye'de bir sürdürülebilirlik raporunu yayınlayan firma sayısı 25-30 civarında. Övünmek de mümkün ama ben keşke 500 -1000 olsa diyorum." Çalışan bağlılığı ile ilgili bir ödüllendirme sistemi de var. Taşpolatoğlu'ndan dinliyoruz: "Şirket içinde insanların yaptığı projeleri değerlendirip yılın projelerini belirliyoruz. Karar verdiğimiz ilk üç projeyi ödüllendiriliyoruz."

Şirket içi koçluk
Geliyoruz insan kaynaklarının bir başka alt dalına yani eğitim ve insan yetiştirme konularına... Roche'un bir iç koçluk sistemi var. Gönüllü olarak koçluk yapmaya hazır çalışanlara, yöneticilere, koçluk eğitimi veriliyor. Şirket 2011 yılında Uluslararası Koçluk Federasyonu'nun "En iyi Kurum için Koçluk" ödülünü almış. Dr. Süha Taşpolatoğlu, Türkiye'de bu ödülü alan ilk firma olduklarına dikkat çekiyor. Bu başarıyı duyunca, "Yöneticiler artık içinizden mi çıkıyor?" diye soruyorum. "Dışarıdan çok az alıyoruz" diyor Süha Bey ve devam ediyor: "Son dönemde yaptığımız atamaların tamamına yakınını içimizden aldık. Hatta yurtdışına ihraç etmeye başladık." Örnek mi? Birkaç ay önce Güney Afrika'nın genel müdürlüğüne atanan ve Afrika kıtasından kendisine 30 ülkenin bağlı bulduğu Burçak Memişoğlu, Roche'un yetenek havuzunda yetişmiş.

Aydın Demirer / İşte İnsan
Yorumlar
Yorumlarınızı yazmak için tıklayın>>
Bu haber için henüz yorum yapılmamış.
Bu Kategorideki Diğer Haberler
İktibas Yazarlar

Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
Şirket Kültürü
Kişisel Gelişim
Liderlik
İş Yönetimi
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri
Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır.