Print Al |
Saklı kalmış, sıra dışı ve gerçek girişimcilik öykülerinin daha fazla gündem de olması önemli ve samimi paylaşımlar iş fikrinin sürdürülebilir girişimciliğe dönüşmesinde katkı sağlamalı… Son dönemin en popüler konusu hiç tartışmasız “girişimcilik”. Özellikle gençler arasında o kadar çok özendirme, ilgi yaratma çalışmaları yapılıyor ki, bir iş fikri, girişimciliği olmayanın dikkate alınmayacağı bir dönem yaşıyoruz adeta. Geleneksel mesleklerde yer alamayanın dikkate alınmadığı dönemi çoktan kapattık. Gençlerde de ilgi hiç de azımsanacak gibi değil. Hem içerik hem de kelime olarak hızlıca tüketiyoruz “girişimciliği”. Gençler teknolojiye tam anlamıyla sahip çıkarak iş dünyasında büyüklerinin yanında adeta itibar kazandılar. “Sen sus, konuşma”, “sen her işe burnunu sokma”, “sorgulama, icat çıkarma” gibi onları farklı olmaktan uzaklaştıran, hayallerine gem vuran yaklaşımlar gençleri, orta yaş ve üstü profesyonellerin teknoloji konusunda onlara danışmadan hareket etmediği bir kitle haline getirdi. Çok da iyi oldu. Yıllarca hayallerimizi yastık altı ettik, sesimizi çıkarmayalım daha küçüğüz diye. Sesimizi çıkarmadık, hayallerimize gem vurduk, istikrarlı bir şekilde tam zamanlı, özgürlüğümüzü hapseden iş ortamlarında yer edinmeye çalıştık. Farklı olmak, girişimci düşünmek başkaldırı kabul edildi, başkaldıran işten çıkarılmayı göze aldı ve düzenli maaşı elinin tersiyle geri çevirmek zorunda kaldı. Büyümenin 30’lu yaşlarda olacağını bilerek sustuk ve direnmeden denileni yerine getirdik. Kimimiz emekliliği için yıllarca sevmeyerek işlerine devam etti, kimimiz bir cesaret hayallerinin peşine düştü geç girişimciliğin verdiği riskleri göze aldı. Değişime Ayak Uyduramayanlar Ve Değişime Ayak Uyduranlar Ve dünya öyle büyük bir hızla değişti ki. Değişime ayak uyduramayanlar ve değişime ayak uyduranlar olarak adeta ikiye ayrıldı. Ve bu değişim yıllarca dirsek çürütülen profesyonelliği bile dinlemedi. Ya değişirsin ya yok olur gidersin. Kolay değildi. Değişeyim mi değişmeyeyim mi derken genç nesil hatırı sayılır yol kat etti. Şimdi dikkate almadığımız sadece saygı beklediğimiz bu gençlerden destek bekliyoruz minnetle. Yoksa halimiz yaman. Şu an ki genç kuşağın anneleri onlar kadar şanslı değildi. Bahsettiğim bu dayanılması gereken, düzenli saat-maaş uygulamasına yakalanan nesildi. Onlar hayal kuramadan, çocuklarını büyüttüler, hayal kurmayı çocuklarına devrettiler. İşte şimdi o çocuklar gururla hayallerinin peşinden nasıl gittiklerini anlatıyorlar. Hepsi birbirinden farklı iş fikirleri ile dünya platformlarında yer arıyorlar. Girişimcilik-İnovasyon Haftası Geçtiğimiz haftalarda girişimcilik haftası nedeniyle düzenlenen etkinliklerin büyük bir kısmında genç girişimciler vardı. Önemli dozda girişimcilik hikayelerini, tüyolarını önde gelen girişimciler gençlerle paylaştılar. Hedefte yeni iş fikirlerini bulmak, sahip çıkmak ve gerçekleştirmek vardı. Çok başarılı bu organizasyonlarda unutulan birkaç konu vardı. Bu gençlerin ve hepimizin daha samimi girişimcilik hikayelerine ihtiyaçları var. Çünkü üretecek olan büyük bir kitlenin ya bir iş fikri ve tek atımlık barutu var, ya da sadece iş fikri var. Bu nokta da destek vereceklerin güven ortamı yaratması çok önemli. Dileğimiz saklı kalmış, sıra dışı ve gerçek girişimcilik öykülerinin daha fazla gündem de olması ve samimi paylaşımların iş fikrinin sürdürülebilir girişimciliğe dönüşmesinde katkı sağlaması. Neslihan Özpolat |
Kaynak: Neslihan Özpolat , Link : www.makalemarketi.com/is-dunyasi/yatirim/3566-hayal-gucunun-yasi-yoktur-ve-hayaller-sonsuzdur.html
Anahtar Kelimeler: kişisel gelişim, girişimcilik, hayal kurabilme,