Print Al |
HAYIR DEMEYİ BİLMEK VE HAYIR DEMEYİ ÖĞRENMEK İÇİN ALTIN KURALLAR İstemediğiniz şeyleri sırf "hayır!" diyemediğiniz için yapmak zorunda mı kalıyorsunuz? "Hayır!" diyememenizden dolayı başınıza gelen şeyler, kendinizi "kullanılmış" hissetmenize mi neden oluyor? Kendinize çok mu kızıyorsunuz "Hayır!" diyemediğiniz için? Bugünün dünyasının insanlarının, yani bizlerin en büyük ortak dertlerinden biri bu. Rahatlıkla "hayır" diyebilenlerin oranı sadece %12. Eğer dedemin hayatını yaşıyor olsaydık, en fazla tarladan sonra 2 saat kaybeder, ajans haberlerini kaçırırdık hayır diyemediğimiz için. Bugünün rekabet koşulları ve psikolojik tahammül eşikleri de olmadığı için eve gidince hanım yapıverirdi bir çay, içer dinlenirdik, pek de takmazdık. Ama her sabah psikolojik bardağımızda belli bir doluluk oranıyla çıkıyoruz evden, yani istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalmak eskiye oranla çok daha önemli. Her şeyden önce gelen taleplere hayır demeden ve karşımızdakini de mutlu edebilecek birkaç önerim olacak. Her şeye "Hayır" demek zorunda değiliz bölümü diyebiliriz bu kısma. Sosyal bir hayat yaşıyoruz ve unutmayın birisi sizden bir talepte bulunduğunda gerçekten size ihtiyacı olabilir, bunu bir düşünün Sizin uzmanlık alanınızla ilgili bir ricada bulunuyorsa ve işi sizin başınıza yıkmak değil sizin deneyiminizden ilham almak, faydalanmak istiyorsa yardım edebilirsiniz, çok da vaktinizi almaz, nasılsa uzmanlık alanınız. Bize bahşedilmiş yüzlerce, binlerce imkan var, bilgimiz, tecrübemiz ve birikimimiz de bize bahşedilenlerden. Bilginizi paylaştığınızda bunu bilginizin zekatı olarak düşünebilirsiniz. En önemli kriter kendinizi kullanılıyormuş gibi hissetmemeniz. Bunu hissetmediğiniz sürece destek olabilirsiniz. Karşılık beklemeden yapılan iyilik sizi daha erdemli kılar unutmayın, paylaşılmayla azalmayan bir sermayeden, bilgiden söz ediyoruz. Bana da eposta ile yardım ve destek rica eden e-postalar geliyor. Elimden geliyorsa gerçekten yardımcı olmaya çalışıyorum. Ama bazen "Ömer Bey, Girişimcilikle ilgili ödevim var, yollasam yapar mısınız?" ya da "Ömer Bey, Excel'de bir formül var eminim sizin 2 dakikanızı alır" gibi ricalar da gelmiyor değil. İşte bu ricalar birer "Hayır! egzersizi!". Kısacası size gelen talep, bilginize ve tecrübenize gösterilen saygıyı da gösterir. O saygıyı göremiyorsanız "Hayır!"ı basın! Evet, iyi niyetli bir bakış açısıyla öncelikle yardımcı olmak ve paylaşmak niyetiyle baktık ama karşımızdakinden aldığımız reaksiyon bizi tatmin etmedi mi? Gelelim işin "Hayır!" tarafına İlk olarak neden "Hayır" diyemediğimizi iyi analiz etmemiz gerekiyor. İsterseniz bakalım, hangi durumlarda "Hayır" demek zor geliyor; Kaybetme korkusu yaşadığımızda Beğenilmemek korkusu baskın geldiğinde Sevilmemek korkusu ile hayır diyemiyoruz. Bu da pek tabii pek "hayrımıza olmuyor". Çünkü bu niyetlerle Hayır! diyemeyince, karşımızdakinin bizi sevmesinin, beğenmesinin, takdir etmesinin de pek bir değeri kalmıyor. Suni ve zahiri ilişkilerin içinde gittikçe boğuluyor, gittikçe kayboluyoruz. Bu üç korku bizi etkisi altına aldığından istemediğimiz halde 'Hayır' diyemediğimiz bazı tekliflere ya da fikirlere evet demek zorunda kalıyoruz. Peki "Hayır" diyememenin tehlikeli yönlerinin farkında mısınız diye sorsam? İnandırıcılığınızı ve samimiyetinizi kaybedersiniz, Özgünlüğünüzü kaybedersiniz, kendinize ait fikriniz olmaz, Özsaygınızı kaybedersiniz, kendinize saygı duymamaya başlarsınız, Kendinizi kaybedersiniz, bir de bakarsınız ki bir başkasının hayatını yaşıyorsunuz, Not : Bu maddeleri tersten okursanız, Hayır! demenin size getireceği artıları göreceksiniz Evet, yeterince kararttıysam içinizi, şimdi "Hayır!"lı kısımlara geçelim; Her şeyden önce Hayır! demek için bir mazeret, bir bahane uydurmak zorunda değilsiniz. Hele bir mazeret olarak yalan söylemek? Unutun, insan onuru bu kadar düşmemeli. Hayır! demekten korkmuyoruz aslında sadece Hayır! dedikten sonra devamında ne söylememiz gerektiğini bilmiyoruz. Benim hep söylediğim bir laftır, burada da kullanayım : "Herkese her şeyi söylemenin BİR YOLU mutlaka VARDIR! İşte öneriler, işte nasıl Hayır! diyeceğinize dair ipuçları Örnek : (Yapmak istemiyorsunuz, sebebi yok) "Seni kırmak, üzmek istemem ama bu sefer yardımcı olamayacağım, seninle değil kendimle ilgili, anlayışın için teşekkür ederim." Anlayışı da emrivaki ile garantilediniz! İşte gördünüz, aslında bir neden söylemek zorunda değilsiniz, sadece gerçekten ona yardımcı olamadığınız için üzgün olduğunuzu hissettirin yeter. Örnek : (Beceremeyebileceğiniz bir iş ise) "Bunu benden isteyerek beni mutlu ettin, yapabileceğimi düşündüğün için teşekkür ederim ama bu iş için doğru kişi olmadığımı biliyorum, sana mahcup olmamak için üzülerek kabul edemiyorum." Örnek : (Vaktiniz yok) "Teşekkür ederim, bunu benden isteyerek beni onore ettin, güvenin için teşekkür ederim ama inan bu aralar çok ciddi vakitsizlik derdim var. Senin işini dar bir zamana sıkıştırarak hakkını verememekten korkarım." Örnekleri okudunuz, işte benim Hayır! deme sırrım. Ve aslında genel olarak tek iletişim sırrım. Samimiyet! Şimdi burada size binlerce yan yatma, çamura batma cümleleri yazmak da mümkün, ama sözkonusu olan sizin itibarınız. Karşınızdakinin gözlerinin içine bakın ve gerçek niyetinizi onu kırmadan söyleyin. Eğer gerçekten sizin için değerli biriyse bunu yapın, bunu ona borçlusunuz. Çünkü iki insanın doğru anlaşması için tek bir yol varken yanlış anlaşması için onlarca yol var. Aklında "Acaba?"lar bırakmayacak kadar açıksözlü olun. Bir de ilginç bir yöntem öğrendim Hayır! demek ile ilgili. Onu da paylaşmadan edemeyeceğim. Şempanze yöntemi Karşınızdaki size bir yük yüklemek, kendi yapması gereken işi size yaptırmak istiyor diyelim. Siz onu kıramıyorsunuz, hayır diyemiyorsunuz. Peki şöyle düşünün, karşınızdakinin size yüklemek istediği yük gerçek bir yük olsaydı, örneğin kocaman bir şempanze olsaydı ve size sözel bir talepte bulunmayıp da o şempanzeyi kucağınıza atsaydı ne yapardınız? Hemen geri çekilir, gerçek bir şempanze dostu değilseniz (Ki kol kasları inanılmaz güçlüdür, çok fena yapabilir!) şempanzeyi üstünüzden atarsınız değil mi? İşte karşınızdaki size, kullanıldığınızı hissettirecek bir "Şempanze" atarsa, ayıp olur mu, kırılır mı diye düşünmek yerine o talebi bir Şempanze olarak görün, öyle hayal edin ve hemen karşınızdakine şempanzesini geri iade edin! |
Kaynak: Kigem , Link : http://www.kigem.com/content.asp?bodyID=6541
Anahtar Kelimeler: