Bugün: 25 Nisan 2024 Perşembe
Favorilerime Ekle | Künye | Reklam
Ana Sayfa | YH Yaşam
Print Al

Kariyerine "lezzet" kattı

7 Ağustos 2012 Salı::

Medyadan mutfağa transfer olan çiçeği burnunda aşçı Beste Önkol, yeni başlangıçlar için hiçbir zaman geç olmadığını bir kez daha gösterdi. On yıl haber peşinde koşan Önkol, enerjisini artık yeni tatlar keşfetmek için harcıyor

Yazı Boyutu : A A A A

"Hayallerinin peşinden koş, bir gün mutlaka yorulacaklardır" der Amerikalı yazar Paul Auster. Ama herkesin harcı değildir alıştığı düzeni terk edip bambaşka diyarlara yelken açmak. Kimi zaman içinde bulunduğu şartlar geçit vermez gitmesine, kimi zaman da cesaret edemez yıllarca emek verdiği mesleğini, hayatını değiştirmeye. Ancak az da olsa her şeyi olduğu gibi bırakıp bir anda Ferrari'sini satan bilge misali yollara düşenler de yok değildir. On yıllık gazetecilik serüvenine geçtiğimiz aylarda nokta koyan Beste Önkol da bu cesur kahramanlardan biri. O, kendini rüzgarın akışına bırakıp hayallerini ertelemek yerine, rüzgarı arkasına alıp yeni tatlar keşfetmek için başka bir yola çıktı. Mutfak Sanatları Akademisi'nde (MSA) dört aylık teorik eğitiminin ardından The Ritz Carlton İstanbul Çintemani Restaurant'ta dört ay staj yapan Önkol, artık bu restoranın çalışanlarından biri. Sabahları kahvaltı büfesinde, öğlenleri ise zeytinyağlıların ağırlıkta olduğu soğuk tezgahta yoğun bir tempoda görev yapan Önkol'un mutluluğu her halinden belli oluyor. "Kendimi bildim bileli yemekle aram iyiydi. Hiç yemek ayırt etmedim. Yemek yapmak için de yemek için de hiç üşenmedim" diyen Önkol, kalbinin sesini dinleyerek gazeteciliği bırakıp aşçı olmaya karar vermiş. "Kariyerimi bırakmam kimileri için cesaret işiydi, kimileri içinse deli işi. Ama hayatta ne yaptıysam ben istediğim için olsun istedim" diyen Önkol'un yeni hedefleri ise iyi bir 'soğukçu' olmak ve bir gün kendi restoranını açmak.

MUTFAKTA STRES ÇOK
Gazetecilik ve aşçılığın pek çok ortak noktası olduğunu dile getiren Önkol, "Stres, zamanla yarış, insan ilişkileri ortak yanlardan sadece birkaçı. İlk yıllar belki zor olacak ama gazeteci olarak elde ettiğim deneyimler bana yeni mesleğimde kolaylık sağlayacak" şeklinde konuşuyor. Gazetecilik yaptığı son 10 yılda da yurt içi ve yurt dışında gittiği yerlerde yerel lezzetleri tadarak, yemek yediği restoranların şefleriyle konuşarak yeni mesleğine kendini alıştırmaya çalışan Önkol, o günlerin kariyeri için iyi bir yatırım olduğunu kanaatinde. Profesyonel mutfakta stresin yoğun olduğunu vurgulayan Önkol, "Yemeklerin her zaman aynı kalitede, aynı standartta çıkması gerekiyor. Evde saatlerinizi harcayarak keyif içinde yemek pişirebilirsiniz ama profesyonel mutfaklarda zamanla yarışmak zorundasınız. Bu nedenle sadece yemek yapmayı sevmek yetmez. Büyük bir tutkuyla bu işe bağlı olmanız şart" diyor.

'Türk mutfağı doğru tanıtılmalı'
Türk mutfağının son derece zengin bir içeriğe sahip olduğunu vurgulayan Beste Önkol, "Sadece bölgeler bazında değil illere özgü yemeklerimiz var. Nüfus içindeki çeşitlilik nedeniyle Balkan, Çerkez gibi farklı mutfaklarla da büyüyen kıymetli bir mutfak" diyor. Ona göre tek problem emeklerin iyi ve doğru şekilde tanıtılıp pazarlanamıyor olması. "Eğer Türkiye'ye gelen turistler Türk Mutfağı için sadece rakı- kebap-lokum diyorsa bunu kırmak biraz da bizim elimizde. Farklı sunum ve tekniklerle lezzetlerin orijinalliklerine dokunmadan mutfağımızı ileriye taşıyabiliriz. Geçmişten gelen tatların hikâyelerini anlatarak onları uzun yıllar yaşatabiliriz. Bugün Roquefort kasabasından çıkmayan bir peynire rokfor denmiyor. Beyti, höşmerim gibi sadece bize özgü lezzetler de bizimle anılabilir" şeklinde konuşuyor Önkol.

Doymak için yemek yapılmaz!
MSA'da teorikten pratiğe, mutfak hiyerarşisinden lisanına kadar pek çok alanda eğitim alan Önkol, iyi yemek pişirmenin sadece ölçülerle ya da göz kararıyla olmadığını söylüyor. Hangi yiyeceği nasıl pişirmek gerektiğini öğrenmek ve hangi baharatın hangi yemekle daha uyumlu olacağını anlamanın yemek yapmayı daha zevkli hale getirdiğini vurgulayan Önkol şöyle konuşuyor: "Amaç sadece doymak için yemek yapmak değildi. Doğru teknik ve doğru malzemelerle oluşturulan yiyeceklerin misafirlerin yüzlerinde kocaman tebessüm oluşturması ve damaklarını şenlendirmesiydi. Bunun için de önce bilgi sonra tecrübe gerekti. MSA bu yolda benim için iyi bir başlangıç oldu." Stajını yaptığı Çintemani Restaurant'ta çok şey öğrendiğini belirten Beste Önkol, dört ay boyunca deneyimli, takım ruhu yüksek ve cana yakın bir ekiple çalıştığını söylüyor. Önkol, "Başta şeflerim İsmail Dönmez ve Kerem Delibalta stajım süresince bana birçok alanda sorumluluk vererek kendime olan güvenimi yükselttiler. Ayrıca tüm mutfak ekibi de bilgi ve tecrübelerini benimle paylaştıkları için oldukça verimli bir staj dönemi geçirdim" diyor. Önkol, besteonkol.wordpress. com adlı bloğunda da yeni tatlarla ilgili deneyimlerini paylaşıyor.

Anahtar Kelimeler:

Yorumlar
Yorumlarınızı yazmak için tıklayın>>
Bu haber için henüz yorum yapılmamış.
Bu Kategorideki Diğer Haberler
İktibas Yazarlar

Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
Şirket Kültürü
Kişisel Gelişim
Liderlik
İş Yönetimi
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri
Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır.