Print Al |
Yarışmada 6 bin 200 kişiyi geride bırakarak birincilik ödülüne layık görülen Epsa Yalıtım Ambalaj Yapı Kimyasalları’nın sahibi Nurcan Özdemir “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” seçildi. Mardin taşına ün kazandıran Yasemin Kalya “Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimci”; genetik laboratuvar hizmetleri sunan işletmesiyle Gülay Özgön ise “Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimci” ödülüne layık görüldü. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” seçilen Nurcan Özdemir'in sekreterlikle adım attığı sektörde patronluğa uzanan iş yaşamı dikkat çekiyor. ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ ödülünü Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere’den alan Nurcan Özdemir, “İş hayatındaki kadınlar eşlerinin ve ailelerinin desteğini aldıklarında daha kolay ilerleyip, başarıya ulaşabilirler. Kadınların ülke kalkınmasında önemli sorumluluğu var. Ben bu başarıyı tüm çalışanlarımızla birlikte hak ettiğimizi düşünüyorum. Bu önemli proje insanlarımıza ve daha çok kadınlarımıza motivasyon oluyor. Türkiye’de Yılın Kadın Girişimcisi olmak omuzlarıma daha büyük yük demek. Bunun farkındayım. Bu vesile ile düzenlenen organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bu ödülü hak edecek Türkiye’de pek çok kadın var. Ben bu birincilik ödülünü başta Bursalı girişimci kadınlar olmak üzere ülkemizdeki bütün girişimci kadınlar adına aldım.” şeklinde konuştu. Ardahan’da doğan Nurcan Özdemir, 1989 yılında ailesiyle Bursa’ya taşındı ve bir perde fabrikasında çalışmaya başladı. 1992’de havalandırma ve yalıtım işi yapan küçük bir dükkâna girdi. 1998 yılı sonuna dek çeşitli pozisyonlarda çalıştıktan sonra, İzonur İzolasyon Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ni kurdu. Isı, su, ses, çatı ve cephe kaplama konusunda, Türkiye genelinde uygulama ve satış yaptı. Kendi üretimini yapmaya karar vererek, 2009’da Bursa’da EPSA Yalıtım ve Ambalaj Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.’ni kurdu. Ardından 2. yatırımını yine yalıtım alanında yaparak yapı kimyasalları sektörüne yöneldi. 2012 planları içerisinde, mantolama alanında yatırım yapmak yer alan, başarısını azmine borçlu olan Özdemir, EPSA’yı 10 yıl içerisinde, alanında Türkiye’nin ilk üç firması arasına sokmayı hedefliyor. Yasemin Kalya’nın Mardin’de bir taş ocağı kurma fikri, Tekirdağ Çerkezköy Belediyesi’nin, Mardin’deki saat kulesinin aynısını ilçeye yapmak istemesiyle başladı. Kalya, Mardin’in taşını tüm ülkeye, Doğu’nun kültürünü Batı’ya tanıtma fikrinden heyecanlanarak işe atıldı. 150 yıldır yapılmayan taş çıkartma ve işleme faaliyetini canlandırmak amacıyla, doğduğu şehir Mardin’de bir şirket kurup çalışmalara başladı. Yerel ve doğal bir malzemeden potansiyel iş alanı yaratan Mardin Taş Ocakları İşletmesi’nin sahibi Kalya, büyük bir cesaret ve 3 çalışanla çıktığı yolculuğa, bugün 20 çalışanla devam ediyor. Mardin Sabancı Müzesi, Mardin Müzesi, 5 yıldızlı Erdoba Elegance Otel, Mardin Valiliği, Van merkez ve Hakkari Yüksekova ilçelerinde 2 adet cami, Kalya’nın taş sağladığı yapılar arasında yer alıyor. Yasemin Kalya, öncelikli hedefinin, daha geniş bir alandan taş çıkartmak, işlemek ve Mardin taşının kullanım alanını çoğaltmak olduğunu söylüyor. Gülay Özgön, 1997 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 2003 yılında, temel ve klinik farmakoloji alanında uzmanlığını tamamladı. 2007 yılında doktora eğitimini tamamlayarak Tıbbi Genetik Doktoru oldu. Bir süre çeşitli hastanelerde Klinik Farmakolog ve Genetik Uzmanı olarak görev yaptı. Sağlık alanında girişimcilik ve inovasyonu buluşturan Özgön, 2009 yılında Nesiller Genetik Tanı ve Bilgi Hizmetleri’ni kurdu. Şirket; rutin genetik laboratuvar işlemleri ve Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra; doğum öncesi, doğum sonrası, tüp bebek, kanser, sağlıklı yaşam konularında da genetik hizmetler veriyor. Genetik testlerde yurtdışına bağımlılığı azaltmak için Ar-Ge çalışmaları yürüten Nesiller Genetik, yakın gelecekte, geliştirilen projeleri rutin olarak uygulamayı ve genetik bilimindeki yenilikleri sağlık alanına taşımayı amaçlıyor. Pozitif Ayrımcılığa Devam Etmeliyiz Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere de, ülkenin geleneksel yapısının da etkisiyle, iş hayatında erkek istihdamının daha yüksek olduğunu gördüklerini söyledi. Karadere, “2011 yılı TÜİK rakamları, Türkiye’de çalışma potansiyeline sahip 29 milyon kadından yalnızca 7 milyonunun çalışma imkanı bulabildiğini gösteriyor. Bu tablo da, henüz değerlendirilmeyen işgücü potansiyelimizin ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor. Biz, bu potansiyeli fırsata dönüştürmek amacıyla kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyor, girişimciliklerini destekliyoruz.” diye konuştu. KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Gülden Türktan da, Türkiye’de kadın girişimciliği zorluklarını anlatırken, “Kadın girişimci olmak, gerektiğinde aileye, bazen de eşe rağmen başarmak demek. Toplumsal yargıların ve normların dışına çıkmak, sistemi dönüştürmek demek. Bu yüzden yarışmadaki dönüştürücü güç çok önemli. Ülkemizin ekonomisini daha kadın dostu, daha dinamik ve daha adil yapacak güç, aslında sizlerden, girişimcinin gücünden geliyor.” ifadesini kullandı. Capital, Ekonomist ve PCnet dergilerinin Yayın Direktörü Rauf Ateş ise yarışmanın birkaç kişilik kadın girişimcinin katılımıyla başladığını anlatarak, “Şimdi 6 binli rakamlara ulaştık. Ancak, rakamsal büyümenin yanında, bir başka önemli gelişmenin de altını çizmek gerekiyor. Artık giderek daha fazla, bir zamanlar ‘erkek işi’ gibi görünen alanlarda da kadınların şirket kurduğunu görüyoruz. Üstelik geçmişe oranla daha büyük cirolarla yarışmaya katılıyorlar.” şeklinde konuştu. Haberimizi kadın girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz |
Kaynak: Girişim Haber , Link : http://www.girisimhaber.com/post/2012/06/16/2012-Yilinin-En-Basarili-Kadin-Girisimcileri-Belli-Oldu.aspx
Anahtar Kelimeler: