Print Al |
Ödünç vermek, icap ve kabul ile [aldım, verdim gibi sözleşme ile] sahih olur. Bir altın ödünç alan, bir altını öder. Değeri değişti diyerek önceki veya sonraki değerde gümüş veya kağıt lira veremez. Bunlar yerine altın da veremez. Alacaklı kabul ederse caiz olur. Bir kimse gücü var iken borcunu ödemezse, alacaklı veya başkası, bundan zor ile alabilir. Borç ödenince, senet, borç verenin mülkü ise, ödendiğini bildiren vesika verir. Ölüm hastasının çok alacaklısı varsa, hepsine taksim eder. Borçlu, yüz liralık senedimi ver, sana doksan lira vereyim dese, alacaklı senedi istemeyerek verse, on lira daha isteyebilir. Züyuf, yani altın ve gümüşten başka para, mesela kağıt lira ödünç verdikten sonra, o kağıtların kıymeti kalmasa, İmameyne göre, teslim ettiği zamandaki kıymetinde altın veya bu kadar altın karşılığı geçer akça ile ödenir. Kıymeti değişirse, Ebû Yûsüfe göre, yine böyle olduğuna fetva verildiği, sarf kısmında yazılıdır. Hacim (ölçek) ile, vezin (tartı) ile ölçülen her şeyin kıymetlerinin değişmeleri de böyledir. Bir kimse, birindeki alacağını, buna borcu olan başkasından isteyemez. Ev, dükkân, hayvan, elbise gibi kıyemi olan, yani misli bulunmayan şeyleri ödünç vermek fasittir ve hemen geri vermek lâzımdır. Kullanılması haram olur. Satması, haram ise de, sahih olur. Çünkü, kabzetmekle mülkü olmuştur. Ödünç alınan kıyemi şeyin kıymetini ödemek lâzımdır. Ahmet’e yüz lira borcum var diyenin borçlu olduğu anlaşılmaz. Ne sebeple, nasıl borçlandığını da bildirmesi lâzımdır. Ariyet diyerek verilen mal, ödünç verilmiş olur. Zaten ödünç vermek, ariyet vermek demektir. Ariyet, bir malı, kullanmak için vermektir. Malın kendi geri alınır. Ödünç verilen mal ise, geri alınırken, misli satılmış olup, semen alınmış olur. [(Mecelle)de diyor ki, (Ariyet), ücretsiz olarak kullanmak için verilen mala denir.] Al, sarf et diye verilip, hediye olduğu söylenmeyen para, teslim edilince, ödünç verilmiş olur. Al, giy diyerek verilen elbise, hediye olur. (Tam İlmihal s. 824) |
Kaynak: , Link : www.dinimizislam.com/
Anahtar Kelimeler: