Bugün: 29 Mart 2024 Cuma
Favorilerime Ekle | Künye | Reklam
Ana Sayfa | YH Ekonomi
Print Al

İşte Türkiye’nin yeni enerji stratejisi

7 Nisan 2017 Cuma::

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin yeni enerji stratejisini açıkladı. Milli Enerji ve Maden Politikası başlıklı yeni strateji, arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasa olmak üzere üç ayak üzerine oturuyor.

Yazı Boyutu : A A A A

MEHMET KARA

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, Türkiye’nin ileriye yönelik yeni enerji projeksiyonunu içeren “Milli Enerji ve Maden Politikası”nı tanıttı. İstanbul Beşiktaş’taki Dolmabahçe Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde düzenlenen tanıtım toplantısına enerji sektörünün önde şirket sahipleri ve yöneticileri ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’nin son yıllarda enerji alanında bir dönüşüm ortaya koyduğunu belirtti. Ülke ekonomisi hızlı büyürken enerjide kamu payının azaldığını, özel sektörün önünün açıldığını ifade eden Albayrak şunları söyledi:

“Özelleştirmeler, yatırımlar, ihaleler, iptaller gibi birçok şey yaşadık ama bunlara rağmen mücadele ettik. Bu 15 yıllık sessiz devrim sırasında elektrikte kurulu kapasite üç katına çıktı, elektrik üretimi 2 katından fazla arttı, doğalgaz tüketimi neredeyse 3 katı arttı, doğalgaz konforunun ulaşmadığı Türkiye’de sadece 3 ilimiz kaldı. İnşallah, seneye bunu da bitiriyoruz. 81 vilayete doğalgaz altyapısını ulaştırıyoruz. Bu süreçte abone sayısını 4 katına çıkarmışız.”

Güçlü ekonomi, ulusal güvenlik

Bakan Albayrak, sunumunu yaptığı Milli Enerji ve Maden Politikası’nın “güçlü ekonomi” ve “ulusal güvenlik” temelleri üzerine şekillendirildiğini ifade ederken “Enerjideki bağımlılık stratejisini doğru ve güçlü yönetirseniz ulusal güvenliğiniz de o ölçüde güçlü bir diplomasiye ve dış politikaya pencere açar” diye konuştu.

Yeni enerji stratejisinin üç bacağı

Yeni stratejinin üç ana ayağı bulunduğuna değinen Bakan Berat Albayrak şunları ifade etti: “Milli Enerji ve Maden Politikası’nın üç ayağı bulunuyor. Bunlar arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasa. Bu üçü ne kadar sağlam ve güçlü bir şekilde inşa edilirse, paydaşların da o kadar mutlu olacağı bir noktaya gelinecek ve kazan-kazan-kazan felsefesine doğru yürünecek.”

Elektrikte 2020'ye kadar 30 milyar lira yatırım

Bu strateji içinde en önemli unsurlardan birinin elektrik iletim ve dağıtımına yapılacak yatırımlar olduğunu ve bundan sonraki süreçte elektrik üretim yatırımları değerlendirilirken bölgedeki arz-talep dengesine bakılacağını anlatan Albayrak, “Bir enerji projesini önceliklendirirken, o sahanın verimlilik noktasında makul olup olmadığı, bölgenin o yatırımı talep edip etmediği gibi kriterler değerlendirilecek. Tüm bu çerçevede, iletim ve dağıtım altyapısıyla uyumlu bir üretim altyapısını oluşturacağız” ifadesini kullandı. Bakan Albayrak, elektrik iletim ve dağıtımları için 5 yıllık süreçte 30 milyar liralık bir bütçe ortaya konulduğunu ve bu rakamın 18 milyar lirasının dağıtımda özel sektör tarafından, 12 milyar lirasının da Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) bünyesinde yapılacağını anımsattı.

Türkiye’nin enerji arz güvenliği çerçevesinde kaynak tedariki amacıyla büyük projelere imza attığını ve atmaya devam edeceğini ifade eden Bakan Berat Albayrak “Halihazırda sekiz, iki tanesi de devam eden boru hattının olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Bunlardan sekizi doğalgaz, ikisi petrol boru hattı. Tüm bu oyunu inşa ederken bu resimden gözümüzü çeviremeyiz. Yakından takip eden tüm dostlarımız bu resmin öneminin farkında. Bunun üzerine tüm paydaşlarla birlikte ortak bir resim inşa edeceğiz” diye konuştu.

Gazın yüzde 20'si depoda hazır olacak

Enerji arz güvenliği açısından boru hatlarının yanı sıra doğalgaz depolamanın da büyük önem taşıdığını vurgulayan Bakan Albayrak, depolama kapasitesini tüketim talebinin yüzde 20’sine ulaştırma hedefi koyulduğunu anlattı. 1 milyar metreküplük kapasite için başlatılan Tuz Gölü depolama tesisinde kapasitenin 5.4 milyar metreküpe çıkarılması kararının alındığını vurgulayan Albayrak, Silivri’deki depolama tesisinin kapasitesinin de yıllık 4,6 milyar metreküpe çıkarılmasıyla 2019’da Türkiye’nin depolamada bölgenin en büyük ülkelerinden birisi olacağını vurguladı.

LNG kapasitesi güçleniyor

Gelecek 10 yılda dünyada LNG gazının boru gazını geçeceği yorumlarını hatırlatan Bakan Albayrak, “Buradan hareketle altyapıyı güçlendirmek zorundaydık, düğmeye bastık. Türkiye’nin 2015 sonu itibarıyla 34 milyon metreküp olan günlük LNG kapasitesini ilk bir yılın sonunda 64 milyon, bu yılın sonunda da 107 milyon metreküpe çıkarıyoruz” dedi. Doğalgazda çok önemli bir altyapı eksikliğini daha gidereceklerini anlatan Albayrak “İlk yüzer LNG santralini (FSRU) altyapısını dünyada rekor seviyesinde bir zamanlama Aralıkta devreye aldık. İkincisini de inşallah bu yıl sonu devreye alıyoruz. Özellikle bizim için kritik olan Marmara Bölgesi’nde de üçüncüsünü devreye alarak bu süreci tamamlıyoruz.”

Günlük 300 milyon m3 gaz basma kapasitesi

Bakan Berat Albayrak, LNG altyapısının ulusal doğalgaz şebekesine günlük gaz basma kapasitesine de büyük katkı sunacağını ifade ederek, “Günlük 190 milyon metreküp olan sisteme doğalgaz basma kapasitesi bu yıl sonunda 300 milyon metreküpe, takiben de 400 milyon metreküpe çıkacarak sadece iç piyasa için değil, bölge coğrafyası için de önemli bir arz kapasitesi oluşturacak” dedi.

5 milyon tonluk petrol depolama kapasitesi

Türkiye’nin doğalgazın dışında, petrol depolama noktasında da istenilen düzeyde olmadığını kaydeden Bakan Albayrak, bu kapasitenin 5 milyon tona ulaştırılmasını hedefl ediklerini açıkladı. Albayrak “Çok hızlı bir coğrafi konumlandırmayla, yaşanabilecek en ufak bir krizde Türkiye”nin içerde sıkıntı yaşamaması için bu adımı hayata geçireceğiz” dedi.

Petrol ve gaz aramaya ağırlık

Enerji Bakanı Albayrak bu ay itibarıyla Oruç Reis adlı sismik arama gemisinin faaliyete geçtiğini söyledi. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak denizleri çok aktif kullanarak, bir geminin Akdeniz’de, bir geminin de Karadeniz’de aramalar yapacağını anlatan Albayrak “Tarihimizde ilk defa bu yıl alımını gerçekleştireceğimiz arama sondaj gemisiyle de her yıl Karadeniz’de iki, Akdeniz’de iki olmak üzere denizlerimizde aktif sondaj faaliyetlerinde bulunacağız. Her şey hazır. Ne kadar ararsanız o kadar bulursunuz. Artık bölgemizde deniz sondajında da çok daha aktif olacağız” şeklinde konuştu.

Solar pazarı gelişecek

Yerlileştirme, yerli üretim ve Ar- Ge konularındaki en büyük hayallerinden birinin yenilenebilir kaynak alanı (YEKA) Güneş lisansı ihalesini gerçekleştirmek olduğunu kaydeden Albayrak şöyle dedi: “Karapınar YEKA ihalesinden çıkan netice çok ümit verici. GES’lerde üretilen elektriği yerli ilave katkı payı ile 19,5 cente alan Türkiye, bu ihaleyle birlikte 6,99 cente düşürerek maliyeti 3’te bire indirdi. İlk yıl yüzde 60, takip eden yılda yüzde 70 yerlilik oranıyla yatırım yapılacak. Ar-Ge ile yüzde 80 yerli mühendis şartı var. Burada kritik olan husus yan sektörlerle birlikte Türkiye’deki önemli bir pazar gelişecek.”

Rüzgar YEKA'sında şartnama hazır

Rüzgar YEKA’sı için şartnamenin bir-iki hafta içinde açıklanacağını belirten Bakan Albayrak şöyle konuştu: “Dünyadaki birçok büyük rüzgar üreticisi firmalarla görüştük. Bu yaz bitmeden YEKA uygulamasını rüzgarda da hayata geçireceğiz. Yaklaşık 8 bin kalem kırılımı olan rüzgar türbini teknolojisinde muazzam bir yerlileştirmenin önünü açacağız. Bu şekilde sadece maliyet düşmeyecek, iç talebin yanı sıra bölgedeki rüzgar ve güneş potansiyelini de harekete geçirecek bir stratejinin önünü açacağız. Nükleer teknolojide de Türkiye, bölgesel ve küresel olarak bir üst lige çıkarak bu altyapıya kavuşacak.”


Enerji borsasına doğalgaz gelecek

Bakan Albayrak, öngörülebilir bir piyasa oluşturma çabaları konusunu değerlendirirken, Enerji Borsası’nda doğalgaz işlemlerinin başlayacağı müjdesini verdi. Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) ile piyasa, satış, sözleşme ve kontrat deneme altyapısının hazırlandığını ifade eden Albayrak önümüzdeki dönemde enerjinin de bir emtia olarak gerek iç gerekse uluslararası para ve sermaye piyasalarında dolaşıma girmesi için ilgili kurumlarla yürütülen çalışmaları hızlandırdıklarını anlattı.

Türkiye'nin jeokimya haritası çıkarılacak

Enerji Bakanı Berat Albayrak, maden politikmalarının, enerji arz güvenliğinin en bakir ve gelişmeye açık tarafı olduğunu söyledi. Türkiye’deki tüm sondaj faaliyetlerinin ‘veri tabanı’ kabul edilebilecek bir harita ortaya çıkarılacağını anlatan Albayrak, “Türkiye jeofizik haritasını 2018’de tamamlayacak. Tüm Türkiye coğrafyasını, bitki örtüsünden topografik yapısına kadar röntgenini çekip madencilikte sahip olunan kaynakları göreceğiz” dedi. Bakan Albayrak, jeokimya haritası için de 50 binden fazla örnek alındığını belirterek “Numunelerin sonuçları çok iyi geldi. Harika sonuçlar var. Türkiye’nin taşı da toprağı da altın inşallah” diye konuştu.

Siber saldırılara karşı merkez yolda

Enerjide önce ulusal SCADA sistemini ardından da siber saldırıları önleme merkezi kurulacağı bilgisini paylaşan Albayrak, “Tüm enerji altyapımızın yazılım süreçleri için ulusal bir SCADA sistemi için süreci başlattık. Siber atak altyapısını da dünya standartlarının üzerine çıkarmak zorundayız. Bu noktada da önemli bir yatırım sürecine yürüyoruz” dedi.

Doğalgazsız OSB kalmayacak

Doğalgaz altyapısında gelecek iki yılda 220 ilçeye daha gaz erişimi sağlamak üzere dönemlerindeki en büyük iletim altyapı yatırımını gerçekleştireceklerini ifade eden Albayrak, ayrıca sıkıştırılmış doğalgaz (CNG) ve LNG kullanımının da sağlanacağını ve böylece çevrecilik noktasında da önemli bir adım atılacağını anlattı. Albayrak, ekonominin temel taşı olarak nitelendirdiği OSB’lerin hepsine doğalgaz erişimi sağlanacağını bildirerek, “Enerji verimliliğinin bir diğer önemli hususu olan alt kırılımlarını çalıştık. Özellikle enerji verimliliğinde alabileceğimiz mesafenin farkındayız. Piyasa mekanizmasının oluşturulmasından yasal düzenlemelere ve finansal sürecin çözülmesiyle ilgili küçük büyük tüm tüketim tasarrufu sağlayabilecek ve büyük bir kar marjı kördüğümüz bu tabloda tüm paydaşlara bu sürecin arkasında olacağız” diye konuştu.

Enerjide yeni bir düzlem

Türkiye’nin enerjideki yeni yol haritası, 2001 yılında başlayan liberalizasyon sürecinin ardından yeni bir evreye girildiğini ortaya koyuyor. Yeni yol haritası, 2001-2016 döneminde atılan adımlarla şekillen zeminin üzerine oturuyor. Son 15 yıllık süreçte dünya ortalamasının oldukça üzerinde bir büyüme yaşayan Türkiye, artan enerji talebini karşılayacak bir altyapıyı kurmuş durumda. Ancak altyapı ihtiyaç duyulacak enerjinin tedarikini garanti altına almaya yetmiyor. Bu yöndeki kaygının arkasında Türkiye ve yakın çevresindeki giderek karmaşıklaşan güvenlik sorunları yatıyor. O yüzden, yeni enerji politikasının üç ayağından biri olan arz güvenliğinin ilk sıraya yerleştirilmesine de şaşırmamak lazım. Hatta ikinci ayak olarak ortaya koyulan yerlileştirmenin arkasında da aynı kaygının yattığını söylemekte sakınca yok. Öyle ya, büyüyen bir ekonominin, sınırlı sayıda tedarikçiye ve az sayıda enerji akış güzergahına sahip bir enerji altyapısıyla gidebileceği yol sınırlı. O halde gerek mevcut üretim altyapısı yetersiz olduğu için ithalatı şart olan doğalgaz ve petrol kaynakları farklı tedarikçilerden ve farklı güzergahlardan edinilmeli. Bu yüzden de çeşitli ülkelerden Türkiye’ye enerji taşıyan mevcut boru hatlarının yanına yenilerinin eklenmesi kaçınılmaz. TANAP ve TürkAkım bunlardan sadece ikisi. Ayrıca, Irak, İsrail ve Kıbrıs doğalgazının da portföye katılması için uluslararası enerji devlerinin yönetim katları ile diplomasi koridorlarında çok sayıda proje konuşuluyor.

Özellikle dışa bağımlılığın daha yüksek olduğu doğalgazda boru hatlarının yanına, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tedarik imkanlarının da eklenmesi gerekiyor. Bunları ise depolama kapasitesi oluşturma ve deniz yoluyla gaz tedarik imkanı sunan tesisler kurmak olarak sıralamak mümkün.

Bakan Berat Albayrak’ın 5 milyon tonluk petrol depolama kapasitesi oluşturulacağına dair sözlerinden, Türkiye’nin doğalgazın yanı sıra petrolde de ulusal stok imkanlarını arttırma ihtiyacı duyduğu anlaşılıyor.

Yeni stratejinin üçüncü ve son ayağı ise öngörülebilir bir piyasa oluşturma. Toplantıya katılan özel sektör oyuncularının en çok bu konuda söylenenlere kulak kabarttıklarını söylersek yanlış olmaz. Bakan Berat Albayrak da aynı şeyi tahmin ettiğinden, konuyu gündeme getirirken özel sektör oyuncularının bu konudaki hassasiyetlerinin farkında olduğunu belirtme ihtiyacı duymuş olmalı. Ancak, özel sektör oyuncularının kafasındaki soru işaretlerinin tam anlamıyla giderildiğini, geleceğe dair kaygılarının ortadan kalktığını sanmıyoruz. Bunun arkasında, yeni stratejinin arz güvenliği ayağındaki zorunlulukların, enerjide rekabetçi ve öngörülebilir bir piyasa oluşumuna yönelik adımların atılmasını geciktirmesinin yattığını söylemek mümkün. Bunda da şaşılacak bir durum yok aslında. Çünkü olmayan bir enerjinin piyasası da kurulamaz. O halde önce arz güvenliği, sonra piyasa... Yani tam rekabetçi bir serbest enerji piyasası konusunda karamsarlığa yer yok ama anlaşılan o ki, daha epey zamana ihtiyaç var.

Anahtar Kelimeler:

Yorumlar
Yorumlarınızı yazmak için tıklayın>>
Bu haber için henüz yorum yapılmamış.
Bu Kategorideki Diğer Haberler
İktibas Yazarlar

Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
Şirket Kültürü
Kişisel Gelişim
Liderlik
İş Yönetimi
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri
Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır.